Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2406
Karar No: 2018/3575
Karar Tarihi: 28.05.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/2406 Esas 2018/3575 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve taşınmazın bir kısmının tapu kaydının davacının adına yapılmasına hükmetmiştir. Ancak yapılan araştırma ve inceleme yeterli bulunmamış, mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulması gerekmektedir. Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca yazılı şartların oluşup oluşmadığı da yeniden değerlendirilmelidir. Kararda geçen kanun maddeleri: Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2018/2406 E.  ,  2018/3575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 133.617,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerin 19.09.2014 tarihli rapor ve krokisinde (F) harfi ile gösterilen 965,85 metrekare yüzölçümündeki kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacı yararına Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki şartlar oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişilerden ... ve ... ile davacı tanığı ..., taşınmaz bölümünün öncesinin ...’a ait olup, 15 yıl önce yapılan taksim sonucu davacıya kaldığını, ekip biçerek kullandığını, öncesinin mera ya da köy boşluğu olmadığını; yerel bilirkişilerden ... ile tespit bilirkişisi ... ise taşınmazın öncesinin köy merası olup bu yerde hayvan otlatıldığını, son 11-12 yıldır davacının sahiplenerek kullandığını beyan etmişlerdir. Şu halde; keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları çelişkili olup, mahkemece yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasındaki çelişki giderilmemiş, yapılan zilyetlik araştırmasında taşınmazın niteliğini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğrafları olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazın niteliğini ve zilyetlik süresini belirleme yönünden son derece yetersiz ve soyut nitelikteki ziraat bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, kadastro tespit tarihi olan 2008 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, 3 kişiden oluşan ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından temyize konu taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde zilyetlik bulunup bulunmadığı, varsa kim tarafından, hangi tarihte ve ne zaman zilyetliğine başlanıldığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, bu inceleme sırasında temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarından da yararlanılmalı, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, varsa imar-ihya çalışmalarının tamamlanma tarihinin, zilyetliğin sürdürülüş şekli ve süresinin belirlenmesine çalışılmalı, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz bölümü ile taşınmazın diğer bölümü arasında toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığı hususlarını irdeleyen, çekişmeli taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklama da yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazın tüm yönlerinden çekilmiş fotoğraflarının rapora eklenmesi istenilmeli, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi davacı adına tesciline karar verilen ve hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün içerisinde davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 210 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kaldığı göz ardı edilerek bu parselinde (F) harfi ile gösterilen kısma dahil edilip infazda tereddüt yaratacak şekilde tescil kararı verilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi