MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalı bankadan aldığı kredi kartından müvekkilinin bilgi ve talimatı olmaksızın kart bilgileri hukuka aykırı olarak kullanılarak 24/09/2013 tarihinde 8.760,00 TL ve 25/09/2013 tarihinde 5.450,00 TL olmak üzere toplam 14.210,00 TL harcama yapıldığını, müvekkilinin bu harcamaları farkedince 08/10/2013 tarihinde harcama itiraz formunu davalı bankaya gönderdiğini, ancak bu miktarın kredi kartına borç kaydedildiğinden ödemek zorunda kaldığını, söz konusu meblağın iadesi için bankaya yapılan başvurunun kabul edilmediğini ileri sürerek müvekkiline ait kredi kartından müvekkilinin talimatı dışında çekilen 14.210,00 TL"nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu kredi kartı ile yaptığı harcamaların tek seferde çok yüksek tutarlı olduğunu, kartın ticari amaçlı kullanıldığını, bu nedenle görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, sahip olduğu kart şifresinin korunmasından davacının sorumlu olduğunu, müvekkili banka tarafından ilk işlemden sonra davacının kayıtlı cep telefonuna tedbir amaçlı mesaj gönderildiğini, davacının bu mesajı aldıktan sonra kartın iptal edilmesi için başvurmadığını, bunun da işlemin davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiğini gösterdiğini, kartın bizzat davacı tarafından kullandırıldığını, davacı ile üye işyeri sahibinin kardeş olduğunu ve davalının kötüniyetle bankadan haksız menfaat elde etme çabası içinde olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıya ait kartla yapılan işlemlerin mail-order yöntemiyle gerçekleştirildiği, bu işlemlerde üye işyerinin ve davacının sorumlu olduğu, davalı bankanın işlemlerde herhangi bir kusuru olmadığından söz konusu meblağın bankadan istenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.