10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14383 Karar No: 2019/2082 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/14383 Esas 2019/2082 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/14383 E. , 2019/2082 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, meslek hastalığı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı, bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Bu yön, 6100 sayılı HMK’nun 60. maddesinde; “mecburi dava arkadaşları … aleyhine birlikte dava açılabilir” denilerek norma bağlanmıştır. Davalı sıfatı mecburi dava arkadaşlarının tümüne aittir. Davanın bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya birkaçına karşı açılmış olması halinde davada sıfat sorunu ortaya çıkacaktır. Ancak bu halde, dava sıfat yokluğundan hemen reddedilmemeli, belirtilen eksikliğin giderilmesi yönünde bir talebin bulunması ve dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığının anlaşılması halinde, hakim, HMK’nun 124. maddesinin 4. fıkrasında açıklandığı üzere, karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul ederek, davayı diğer mecburi dava arkadaşına da teşmil ederek, yargılamaya devam etmelidir. Meslek hastalığının tespitine dair işbu davada, elde edilecek hükmü sigortalılık hakları yönünden infaz edecek olması nedeniyle, Sosyal Güvenlik Kurumu yasal hasım konumundadır. Bu nedenle eldeki davada da hükmün sonuç doğurabilmesi , Sosyal Güvenlik Kurumu yönünden de hüküm kurulmasını zorunlu kıldığından, Kurum’un davaya dahil edilerek davanın esasına girilip göstereceği deliller de toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddî ve hukukî esaslar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.