10. Hukuk Dairesi 2016/15686 E. , 2019/2079 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan ... Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı ... şirketinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı Kurumun, 23.09.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinden oluşan Kurum zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuan tahsilini etmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21/4. maddesi olup, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
5510 sayılı Kanunun 21/4 fıkrasında 3. kişilerin sorumluluğu "İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesine göre, işletenler motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorundadırlar. Sigorta şirketi, araç sahibinin, gerek müstahdeminin kusurundan ve gerekse, bizzat kendi kusurundan doğacak mali mesuliyetini temin etmektedir. Bu yönden sigorta şirketleri işletenin ya da şoförlerinin, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limit dahilinde kefili durumundadır. Karayolları Trafik Kanuna göre zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunlu bulunmakla beraber, bu tür sigorta sözleşmesi de diğer sözleşmeler gibi sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklaması ile sigorta sözleşmesi poliçeye bağlanmak suretiyle kurulur. Sigorta şirketleri, sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmişse araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitleriyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu tutulabilirler. Dolayısıyla sigorta şirketinin, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlıdır.
Dolayısıyla, sigorta şirketinin, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti dahilinde zararın tümünün kusur karşılığı ile sınırlıdır.
Diğer yandan, 2918 sayılı Kanunun 99. maddesinde, sigortacıların, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan tutarları hak sahibine ödemek zorunda oldukları belirtilmiş olup bu tür rücu davalarında sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıcına karşılık gelen temerrüt tarihinin belirlenmesi gerekmektedir. Kurumca şirkete başvurulmasına karşın 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmadığı takdirde, anılan sürenin sonunda temerrüt olgusu gerçekleşeceğinden faiz başlangıcı 9. güne karşılık gelen tarih olarak kabul edilmeli, başvuru yapılmaması veya gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulması durumunda ise şirketin temerrüdünden söz edilemeyeceğinden, faiz başlangıcı olarak icra takip günü, takip yapılmaksızın dava açılması durumunda dava tarihi ve ıslah yapılmış ise ıslah ile talep edilen kısım yönünden ıslah tarihi esas alınmalıdır.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, rücu alacağına konu tutarın ödenmesi için Kurumca düzenlenen borç bildirim belgesinin davalı ... şirketine 05.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, bu sebeple davalı ... şirketinin 11.02.2015 tarihinde ödeme yaptığı iddiası karşısında,Mahkemece davalı ... şirketinin yukarıda belirtilen ve 05.02.2015 de tebliğ edildiği belirtilen borç bildiriminden daha önceki bir tarihte temerrüde düşürülüp düşürülmediği ile borcun tamamının ödendiğine dair ödeme belgesinin olup olmadığı araştırılmalı, daha önceki bir tarihte temererrüdün oluşmadığının ve ödemenin yapıldığının belirlenmesi halinde davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
O hâlde, davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Sigorta A.Ş."ye iadesine, 06.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.