20. Hukuk Dairesi 2015/17040 E. , 2017/5081 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü, 231 ada 1 parsel sayılı 314.51 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden tarla niteliği ile davacı ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkiline ait ... köyü, ... mevkiinde bulunan 4000 m²"lik taşınmazın 231 ada 1 sayılı parselin 314.51 m² olarak eksik yüzölçümü ile kadastro tesbitinin yapıldığını, geri kalan kısmın 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde kaldığını iddia ederek kadastro mahkemesinde dava açmıştır.
Kadastro Mahkemesince; "dava konusu 101 ada 1 sayılı parsele yönelik talebin görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde 10 günlük süresi içinde talep halinde dosyanın nöbetçi asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine, dava konusu gösterilen 231 ada 1 sayılı parselin idarî yoldan kesinleştirilmesi için kadastro müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekilleri tarafından, şarta bağlı olarak davacı tarafa yüklenen ve ayrıca mükerrer olarak ... lehine takdir edilen ücreti vekâlete yönelik olarak temyiz edilmiştir. Temyiz başvurusu üzerine yerel mahkeme hükmü, Dairenin 18.04.2011 tarih, 2011/1604 E. - 2011/4642 K. sayılı kararıyla düzeltilerek onanmıştır.
Görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın aktarıldığı asliye hukuk mahkemesince esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuş ve davacının talep ettiği taşınmazın 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna göre 101 ada 1 sayılı parselin içinde kaldığı ve 3402 sayılı Kanunun 12. maddesi gereği tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki sebeplere dayalı itiraz olunamayacağı gerekçesiyle, “davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine” karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 28/11/2013 tarih ve 2013/8085 E. - 10906 K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...mahkemece, yörede 1965 yılında yapılan orman tahdidi ile daha sonra 1976 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ait işe başlama, çalışma ve sonuçlandırma askı ilân tutanakları ve tahdit haritası örneklerini, 101 ada 1 sayılı parselin tüm komşularıyla birlikte gösterir pafta örneği ile eski tarihli ve 1990"lı yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğrafı ilgili yerlerden getirtildikten sonra, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4
ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir...” denilmektedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine dava konusu Bursa ili, Osmangazi ilçesi, ... köyü, 101 ada 1 sayılı parselin orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 07/04/1965 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 26/04/1977 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 14/03/1989 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu yapılan taşınmazın yörede 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman tahditinde orman haritasına göre orman sınırları içinde kaldığı belirlenerek ve ayrıca orman kadastro komisyonunca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak dava konusu taşınmaz tapuda kayıtlı olduğu halde, 101 ada 1 sayılı parselin orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilerek mükerrer sicil oluşturulması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. Bu nedenle hüküm fıkrasının "2- Dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... köyü, 101 ada 1 sayılı parselin orman vasfıyla ... adına tesciline," şeklindeki iki numaralı bendinin hükümden çıkartılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.