10. Hukuk Dairesi 2016/15877 E. , 2019/2077 K.
"İçtihat Metni"
... Başkanlığı adına Av. ... ile 1- ... 2- ... . Med. San. ve Tic. Ltd. Şti. aralarındaki dava hakkında ... . İş Mahkemesi"nden verilen 28.04.2016 günlü ve 2016/222-2016/304 sayılı hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Gıyabi hükmün davalılar ... ve ... . Med. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne tebliğinin usulüne uygun yapılmayarak her iki davalıya Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğ yapıldığı anlaşılmaktadır.
1-Davalı şirkete yapılan tebligatla ilgili olarak; Gıyabi hükmün, davalı şirketin Tebligat Yasasının 35. maddesine 6099 sayılı Yasanın 9. maddesi ile eklenen “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” hükmü nazara alınarak, Ticaret Sicil kayıtlarında yer alan adresi usulünce celbedilmeli, aynı adres olduğunun anlaşılması halinde bu davalı yönünden başkaca bir işlem yapılmaksızın incelenmek üzere dava dosyası gönderilmeli; Ticaret Sicilde kayıtlı bir adresin bulunmaması veya kayıtlı olmakla birlikte, bu dosyada tebliğin yapıldığı aynı adres olmaması halinde ise, bu adresten de yararlanılarak SSK sicil kayıtları, sigorta müfettişi raporları, ticaret sicil, vergi dairesi ve benzeri yerlerden sorulmak ve zabıta marifetiyle adresi araştırılmak suretiyle davalı şirketin tebligata yarar adresi tespit edilmeli,davalı şirkete 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulünce tebliğ edilmesi,
2- Davalı ...’a yapılan tebligatla ilgili olarak; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Mahkemece, gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, gıyabi hükmün, davalı ...’a 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulünce tebliğ edilmesi,
Her iki davalı yönünden temyiz süresi geçtikten ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.