
Esas No: 2016/775
Karar No: 2016/1428
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/775 Esas 2016/1428 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar ... ve ... hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 27.05.2015 tarihinde 2015/9 esas ve 2015/279 karar sayı ile sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
Hüküm sanıklar ve müdafileri tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 17.12.2015 tarihinde 2015/15876 esas ve 2015/5246 karar sayı ile sanıklar hakkındaki hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Yüksek Yargıtay 20. Ceza Dairesi arasındaki uyuşmazlık; somut olayda sanıklarda ele geçen uyuşturucuların, hukuka aykırı yöntemle elde edilip edilmediği, buna bağlı olarak hükme esas alınıp alınmayacağı ve adli arama kararı olup olmadığının araştırılmasının gerekip gerekmediğine ve ayrıca 08/12/2014 tarihli eylemle ilgili olarak sanık ..."ın suçunun oluşup oluşmadığına ilişkindir.
A)Sanıklar hakkında 26/12/2014 tarihli eylemle ilgili olarak;
Somut olaya baktığımızda; suç konusu uyuşturucu maddelerin baskı, zorlama ve tuzak gibi yargılamayı lekeleyebilecek nitelikli ve kaynaklı yöntemlerle elde edilmediği ve güvenilirliği konusunda herhangi bir risk ve şüphe bulunmadığı dikkate alındığında, hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Somut olayda önleme araması kararına dayanılarak yapılan arama sonucunda ele geçen suç konusu uyuşturucu maddelerin hukuka uygun olarak elde edildiği kabul edilmiştir. Kaldı ki, aksi halin kabulü halinde dahi, önleme araması kararı da olsa sonuçta bir mahkeme kararı ile arama yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, bu arama sonucu elde edilen delillerin "mutlak hukuka aykırı delil" niteliğinde görülmeyip, "nisbi hukuka aykırı delil" olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu düşünülmektedir. Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun ve Anayasa Mahkemesi"nin bazı kararlarında, nisbi hukuka aykırı delillerin bazı şartların varlığı halinde hükme esas alınmalarında isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıkların arama kararı ve arama işleminin içeriğine, arama yapılırken haklarının ihlal edildiğine yönelik bir itiraz ve yakınmalarının bulunmaması karşısında, arama sonucunda elde edilen delillerin sıhhatini şüpheli hale getiren bir durumun söz konusu olmadığı, dolayısıyla bu delillerin hükme esas alınmalarında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ele geçen uyuşturucuların, hukuka uygun yöntemle elde edildiği, buna bağlı olarak hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı; hukuka aykırı yöntemle elde edildiği kabul edilse dahi, bu delilin "nisbi hukuka aykırı delil" niteliğinde olduğu ve sanıkların arama kararı ile arama işlemine, arama yapılırken haklarının ihlal edildiğine yönelik bir itiraz ve yakınmalarının bulunmaması karşısında, arama sonucunda elde edilen delillerin sıhhatini şüpheli hale getiren bir durumun söz konusu olmadığı, dolayısıyla bu delillerin hükme esas alınmalarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlışalmakla, suçun sübutuna ilişkin yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
B)Sanık ... yönünden 08/12/2014 tarihli eylemin sübut bulup bulmadığı konusuna ilişkin olarak;
Sanığın kullanımında olan, ... ile birlikte kiraladıkları evde uyuşturucu madde bulundurdukları bilgisi üzerine, belirtilen adreste usulüne uygun olarak yapılan aramada kanepenin yanında sigara paketi içinde 15 ayrı fişek halinde eroin maddesinin ele geçirildiği, her ne kadar sanık ele geçen uyuşturucunun kendisine ait olmadığını beyan etmiş ise de, diğer sanıklar ... ve ... müdafiileri huzurunda kollukta alınan beyanlarında ele geçen uyuşturucu paketinin ve uyuşturucunun sanığa ait olduklarını söyledikleri, hatta Koray"ın evden ayrılırken "burada sigara paketi içinde peynir var" demesi üzerine ..."ın paket içinden 2 fişek halinde eroini alıp cebine koyduğunu söylediği, bu uyuşturucuların ..."ın üzerinde yakalandığı, ... ise, sanık ..."ın evde ... ve ... eroin ikram ettiğini ve birlikte kullandıklarını kollukta beyan ettiği, Yine ..."un sanık ..."ın kendisine uyuşturucu madde temin ettiğine ilişkin beyanları ve tüm dosya kapsamı itibariyle, sanığın diğer sanıklara kullanmaları için uyuşturucu madde temin ettiği anlaşılmakla atılı suçtan kurulan mahkumiyet hükmünün onanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, her iki sanık yönünden de, Yüksek Yargıtay 20.Ceza Dairesi"nin bozma gerekçesi yerinde görülmediğinden, yerel mahkemenin itiraza konu mahkumiyet kararının "onanması" için itiraz etmek gerekmiştir.
C)CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ KANUN HÜKÜMLERİ:
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi:
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen):
Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Dairemizin itiraza konu olan kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının yerinde görülmediğine,
2-5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE,
10.03.2016 tarihinde her iki sanık yönünden 26.12.2014 tarihli eylem nedeniyle oybirliğiyle, sanık ... yönünden 08.12.2014 tarihli eylemi nedeniyle Başkanvekili ... ve üye ...’ın karşı oyları ile oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Sanık ... hakkında 08.12.2014 tarihli olaya ilişkin olarak; sanık ..."ın kendisinin kullanımındaki eve, haklarındaki eylemleri uyuşturucu madde kullanma suçu kapsamında kabul edilen sanıklar ... ve ... ile eroin getirdiği, bu eroini satacakları yönünde ihbara dayalı olarak anılan evde usulüne uygun yapılan aramada, oda içinde kanepenin yanında, yerde sigara paketi içinde 15 ayrı fişek halinde eroin ele geçtiği, sanıklar ... ve ... soruşturma evresinde kollukta müdafileri huzurunda alınan beyanlarında sigara paketi içindeki eroinin ... ait olduğunu, ... evden ayrılırken "burada sigara paketi içinde peynir var" diyerek kendilerine söylendiğini, sanık ..."in bu paketin içinden 2 adetini alarak cebine koyduğunu söylediği ve böylece sanık ..."ın diğer sanıklar ... ve ... kullanmaları için eroin temin ettiği sübuta erdiği ve yerel mahkemece verilen hükmün onanması gerektiği halde, sanık ..."ın eroini temin ettiğine ya da başkasına sattığına ilişkin yeterle delil bulunmadığı gerekçesi ile beraatına karar verilmesi gerektiği şeklindeki Sayın çoğunluğun adı geçen sanık hakkındaki hükmün bozulmasına yönelik düşüncesine katılmadığımız için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bu sanık hakkındaki itirazının yerinde olduğunu ve kabul edilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.