23. Hukuk Dairesi 2016/1170 E. , 2016/2728 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL DAVADA
DAVACI-BİR. DAVADA
ASIL DAVADA DAVALILAR-BİR. DAVADA
DAVACILAR : 1-... 2-... 3- ... 4- ...
5- ... 6- ... 7- ... 8-...
Vek. Av. ...
MÜDAHALE
İSTEYEN :... Vek. Av. ...
BİR. DAVADA
Taraflar arasındaki cezai şarta ilişkin asıl, sözleşmenin feshi ve tazminata ilişkin birleşen davaların yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili Av. ... ile şirket temsilicisi ...in gelmiş olup, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı yüklenici şirket vekili, müvekkili şirket ile davalıların murisi arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılacak binadan davalıların murisine 15 adet dairenin yarısının verilmesinin kararlaştırıldığını, davalıların müvekkilini oyaladıklarını, murisin ölümünden sonra da davalıların arsayı üçüncü kişilere devredeceğine dair söylentilerin çıktığını ileri sürerek, tapunun şerhler hanesine sözleşme şerhinin işlenmesine, davalıların sözleşmeye taraf olduklarının tespitine karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile de davalıların müdahale talep eden üçüncü kişi ile sözleşme imzalaması nedeniyle dava konusu ortadan kalktığından sözleşmede belirtilen 100.000,00 TL cezai şartın davalılardan tahsili ile ilk dava dilekçesindeki tespit istemi dışındaki talepler yönünden karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı arsa sahipleri vekili, yüklenicinin inşaatı süresinde bitirmediğini, yüklenici şirket yetkililerinin müvekkillerinin murisinin rahatsızlığını ve fiil ehliyetinin bulunmadığını bilmesine rağmen sözleşmeyi imzaladığından sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalı şirketin binayı yapmadığı gibi ekonomik kriz nedeniyle tasfiyeye girdiğini, binayı yapmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, asıl davanın reddine, birleşen davada.. Noterliği"nin 13.04.2006 tarih ve 11492 yevmiye no"lu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
.../...
S.2
Birleşen davada davalılar vekili, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Arsa sahipleri ile 04.12.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayan yüklenici ... vekili, davalılar yanında müdahale talebinin kabulüne, müvekkilleri adına kayıtlı bağımsız bölümler üzerindeki “davalıdır” şerhinin kaldırılarak müvekkilinin payına düşen daireler bakımından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve alınan ....raporuna göre, arsa sahiplerinin murisi ..."un sözleşmenin yapıldığı tarihte fiil ehliyetine haiz olmadığı anlaşıldığından sözleşmenin hukuki sonuç doğurmayacağı, birleşen dava yönünden de hukuki sonuç doğurmayacak sözleşmenin iptali gerekeceği, birleşen davanın davacıları maddi tazminat talebinde bulunmuşlar ise de, maddi tazminat taleplerini kanıtlayamadıkları ve keza sözleşme geçersiz olduğundan davacıların da sözleşmedeki cezai şartı talep edemeyecekleri gerekçeleriyle, davanın reddine, birleşen dava yönünden ..... Noterliği"nin 13.04.2006 tarih ve 11492 yevmiye no"lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı ve birleşen davada davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartın tahsili ve sözleşmenin tapuya şerhi; birleşen dava ise sözleşmenin feshi ve maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
Dosya kapsamında mevcut .... İhtisas Kurulu"nun 30.12.2013 tarih ve 4477 sayılı raporunda muris ..."un demans hastalığına sahip olduğu ve sözleşme tarihi olan 13.04.2006 tarihinde hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişemeyeceği, fiil ehliyetine sahip olmadığı belirtilmiş olup, muris ile yüklenici şirket arasında imzalanan sözleşme tarihinde murisin fiil ehliyeti bulunmadığından sözleşmenin geçersiz olduğu anlaşıldığından mahkemece sözleşmenin feshine karar verilmesi doğru olmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"un 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; asıl davada davacı ve birleşen davada davalı şirket vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, hüküm fıkrasının 2 no"lu bendindeki “Birleşen dava yönünden ....Noterliği"nin 13.04.2006 tarih 11492 yevmiye no"lu düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine” kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine “Birleşen dava yönünde... Noterliği"nin 13.04.2006 tarih .... yevmiye no"lu düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine” kelimelerinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ve birleşen davada davacılardan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekil ile temsil edilen davacı ve birleşen davada davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.