Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/12587
Karar No: 2018/8805
Karar Tarihi: 06.11.2018

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12587 Esas 2018/8805 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hakkında Vergi Usul Kanununa muhalefet ve sahte fatura düzenlemek suçlarından mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlarının temyiz edilemeyeceği ve itiraz yoluyla karar verildiği belirtilerek, 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen kararın incelenemediği ifade edilmektedir.
Diğer suçlar için ise sanığın savunmalarında şirketi kimlerle kurduğu ve işleri kimin yaptığı konusunda kanıt sunulmadığı belirtilmektedir. Fatura konusunda da dosya üzerindeki faturaların taşıdığı şüphe nedeniyle incelenerek, sahte olduğu iddia edilen faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenmesi, tanıkların dinlenmesi, şirket ortağının beyanının alınması ve gerektiğinde bilirkişi raporu alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Sonuç olarak, sanığın adli sicil kaydındaki ilamların suç tarihi itibariyle lehe hükümlerin uygulanmasına engel teşkil etmediği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı belirtilerek, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5560 sayılı Yasa
- 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi
- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi
- 1412 sayılı CM
11. Ceza Dairesi         2016/12587 E.  ,  2018/8805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Sanık hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan; mahkumiyet
    2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan; mahkumiyet
    2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan; mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

    I- Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen karara karşı temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi olduğu ve bu hususta itiraz merciince karar verildiği anlaşıldığından, dava dosyasının bu yönüyle incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    II- Sanık hakkında 2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve defter belge ibraz etmemek suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    1- Sanığın savunmalarında; söz konusu şirketi ... ile kurduklarını, kendisinin de müdür olarak tayin edildiğini, ancak o yıllarda sedef rahatsızlığı geçirdiğini ve şirketin işleri ile ilgilenemediğini, kendisine gelen evrakları ..."a yönlendirdiğini ve şirket işlerini onun yaptığını, bu şirketi 2006-2007 yılında devraldığını, ancak kimden devraldığını hatırlamadığını, ekonomik nedenlerle çalıştıramadıklarını, Abdullah"ın da çalışmadığını söylediğini, herhangi bir şekilde sahte fatura düzenlemediğini, defter ve belgeler kendisinde olmadığı için ibraz edemediğini, muhasebe işlerini kimin yürüttüğünü bilmediğini, zira kendisinin hiç şirketle ilgilenmediğini, tüm bunları ..."ın bildiğini beyan etmesi, şirket muhasebecisi olan..."ın da vergi müfettişine verdiği beyanında, şirket ortağı olan ..."ı zaman zaman gördüğünü, ancak yardımcısı ...’nin bu şirketin işleri ile ilgilenmesi nedeniyle pek fazla tanımadığını beyan etmesi, dosya arasında bulunan bir kısım defter ve belgelerin muhasebeci... tarafından teslimine ilişkin 03.05.2012 tarihli tutanakta teslim alan kişi olarak şirket adına ... isim ve imzasının yer alması ve sahte fatura düzenlemek suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması ve dosya arasında bu takvim yıllarına ilişkin faturaların bulunmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait fatura asıl ya da onaylı örneklerinden her takvim yılı için kanaat oluşturacak sayıda getirtilip incelenmesi ve kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sahte olduğu iddia edilen faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediği ve haklarında kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması ve açıldığının anlaşılması halinde getirtilip incelenerek bu dosyayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, kullanan mükellefler tanık olarak dinlenerek faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, şirket ortağı ...’ın tanık olarak beyanına başvurulması ile sanığın savunmalarının doğru olup olmadığının sorulması, yine şirket muhasebecisi...’ın yanında çalışan ...’nin beyanı alınarak şirket işleri ile ilgili kiminle muhatap olduğunun sorulması ve gerektiğinde faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da tanık ...’a ait olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu yönünden ise sanığın adli sicil kaydında görünen ilamlardan Denizli 2.Sulh Ceza Mahkemesine ait ilamın infaz edilip edilmediği hususu sabıka kaydından anlaşılmadığından, bu ilamın infaz edilip edilmediği ve adli sicilden silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu araştırılmadan ve diğer ilamların suç tarihi itibariyle lehe hükümlerin uygulanmasına engel teşkil etmediği gözetilmeden; suç tarihine göre yapılan değerlendirmeye nazaran sanığın olumsuz adli sicil kaydına dayanılarak suç işlemekten çekinmesine neden olacağına dair kanaat oluşmadığından bahisle, 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin gerekçelerle de çelişecek şekilde ertelemeye ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3- Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi