Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/2337 Esas 2015/3805 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2337
Karar No: 2015/3805
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/2337 Esas 2015/3805 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi         2015/2337 E.  ,  2015/3805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... Köyü 1561 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
    1-Bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın değerinin tespiti için mısır, k.marul ve patlıcan münavebesinin uygulandığı, bu rapor doğrultusunda verilen kararı taraf vekillerinin temyiz ettiği ve Dairece münavebe planı konusunda bir bozma yapılmadığı anlaşıldığından; mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre, gerekleri yerine getirilmeli ve bozma kapsamı dışına çıkılmamalıdır.
    Buna göre, bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda değer tespiti sırasında uygulanan münavebenin usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek, bozmaya uyan mahkemece bu husus doğrultusunda herhangi bir değişiklik yapmadan yalnızca bozma sebepleriyle bağlantılı olarak bedel tespiti gerekirken, farklı bir münavebe ile bedel tespit eden bilirkişi raporu esas alınarak eksik bedele hükmedilmesi,
    2-Bundan ayrı olarak;
    Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi ,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.