15. Hukuk Dairesi 2013/2008 E. , 2013/4751 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldi. Diğer davalı ihbar olunan asil....gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu iptâli ve tescili ile maddi tazminatın tahsili istemleriyle açılmış; mahkemece, 9 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile davacı adına tesciline, davacının yatırdığı paranın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya ödenmesine, davacının 9 nolu bağımsız bölümle ilgili ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş ve verilen karar davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; arsa sahipleri ... ve .... ile yüklenici ... arasında, ... 5. Noterliği’nce doğrudan düzenlenen 14.01.1998 tarihli ve .. yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile aynı Noterlikçe düzenleme şeklinde yazılan 19.01.1998 tarihli ve ..... yevmiye nolu ek sözleşme yapılmıştır. Yüklenici ..., arsa sahiplerinin kayden müştereken maliki oldukları ... ili, .... Mahallesinde bulunan ve tapunun 36969 ada, 3 parsel numarasında kayıtlı taşınmaz üzerine, sözleşmelerde öngörülen koşullarla inşaat yapımını ve arsa sahiplerine verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölümlerin teslimini yüklenmiştir. İnşaatın, sözleşme hükümlerine uygun olarak tamamlanmış olduğu ve oturma izinlerinin de alındığı çekişmeli değildir.
Davacı yüklenici, yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile buna ek yapılan sözleşmede, edimini ifa ettiğini kendisine verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölümlerden 9 ve 11 nolu dairelerin arsa sahiplerinden davalı ... adına kayıtlı
bulunduğunu ve bu bağımsız bölümlerin kendisine kayden temliki işlemlerinin davalı tarafından yapılmadığını ve bu dairelerin kira gelirlerinden mahrum kaldığını ileri sürerek; sözü edilen dairelerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile adına tesciline ve ıslah yoluyla da arttırarak toplam 37.280,00 TL kira alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili de özetle, yanlar arasındaki 19.01.1998 tarihli ek sözleşme ile dava dışı 2 numaralı dairenin müvekkiline verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak yüklenici tarafından bu dairenin diğer müşterek paydaş ....a satılarak bedelinin yüklenici tarafından tahsil olunduğunu, sözü edilen (2) nolu dairede hak iddia etmemesi için yükleniciye 15.000,00 TL tutarlı teminat senedi verildiğini; bu senedin istendiğinde ise, senedi çaldırdığını bildirdiğini ve yüklenici ile bu senedin hükümsüz olduğuna ilişkin 08.06.2009 tarihli “protokol” başlıklı sözleşmenin imzalandığını (2) nolu dairenin satılması sebebiyle de yükleniciye ait (9) nolu dairenin müvekkiline verildiğini, yüklenicinin kira tazminatı isteme hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Somut olayda, uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 12. maddesine uygun şekilde arsa sahipleri ile yüklenici arasında 19.01.1998 tarihli ek sözleşme yapılmıştır. Bu sözleşme incelendiğinde; bağımsız bölümlerin taksimine ilişkin değişiklik yapıldığı ve diğer bağımsız bölümlerle birlikte zemin kattaki (2) numaralı dairenin davalıya; 9 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerinde yüklenici davacıya ait olduğunun kararlaştırıldığı açıklıkla anlaşılmaktadır. Davalıya ait (2) numaralı dairenin diğer paydaş .... kayden satılmış olduğunun ve bedelinin de davacı tarafından tahsil olunduğunun kabulüyle; satıştan elde edilen parayı davacının alması nedeniyle ecrimisil miktarından (2) numaralı bağımsız bölümün değeri olan 45.000,00 TL’den mahsubu yapılarak (23.138) TL bakiye bedelin yüklenici tarafından depo edilmesine ve davalıya ödenmesine mahkemece kabul edilmiş olduğu halde; davalının, halen oturduğu (9) numaralı daire ile (2) numaralı dairenin takasına dair davalı tarafından somut bir delilin sunulmadığının kabulü kendi içinde çelişki yaratmıştır.
Dosya kapsamındaki tapu kayıtları ile kat irtifakının kurulmasına ilişkin düzenlenen resmi senet ve arsa sahiplerince yapılan bildirime ilişkin belgeler incelendiğinde de; 9 nolu bağımsız bölümün davalı adına tescilli olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, mahkemece verilen karar temyiz edilmediğinden, davalıya verilmesi kararlaştırılan (2) nolu bağımsız bölümün yüklenici davacı tarafından dava dışı ....’a satılması ve bedelinin de davacı tarafından tahsil edilmiş olduğuna ilişkin mahkeme kabulünün, davacı yükleniciyi de bağlayıcı olduğu açıktır. Davalının (2) ve (9) nolu bağımsız bölümlerin paylaşımının değiştirildiğine yönelik savunmasının kabulü gerekir. Çünkü, davacı yüklenici davalıya ait (2) nolu dairenin kendisi tarafından satılmasının ve bedelinin kendisince tahsil edilmesinin haklı sebeplerinin varlığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Bu sebeplerle, dava konusu (9) numaralı bağımsız bölümün davalıya ait olduğunun kabulüyle, buna ilişkin tapu iptâli ve tescili davasının reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu mahkemece, davalı adına olan tapu kaydının iptâli ile davacı adına tescili doğru olmamıştır.
Mahkemece, dava konusu (11) nolu bağımsız bölümün getirebileceği kira gelirinin 21.862,00 TL olduğu kabul edilerek hüküm altına alınmıştır. Oysa, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, inşaat yapılan taşınmaz davacı yüklenicinin zilyetliğine arsa sahiplerince bırakılmış olduğu gibi; (11) numaralı bağımsız bölümde eylemli olarak yüklenici olan davacının tasarrufundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 995/1. maddesi hükmü gereğince, iyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorunda ise de; az yukarıda açıklandığı üzere tapu kaydı davalı adına kayıtlı olsa da davalı (11) nolu dairenin zilyedi değildir. Yüklenici, ancak somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Yasa’nın 106. maddesi hükmü gereğince koşulları oluştuğunda gecikme tazminatı ya da koşulları gerçekleştiğinde 96. maddesi hükmüne dayalı olarak arsa sahibinden maddi tazminat isteyebilir. Somut olayda da yüklenici davacı tarafından, açıklanan yasa hükümleri uyarınca davalının tazmin sorumluluğunu gerektiren koşulların oluştuğu yasal delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, davacının maddi tazminat davasının tümden reddine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, hukuksal olmayan gerekçelerle, ecrimisil olarak nitelendirilen maddi tazminatın hüküm altına alınması doğru değildir.
Açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunduğundan 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 11.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.