Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/12-338
Karar No: 2011/378

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/12-338 Esas 2011/378 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın itirazın kaldırılması talebinin reddedilmesi gerektiği, ancak yerel mahkeme tarafından talebin kabul edildiği ve bu kararın da direnme yoluyla onaylandığı bir davada, Hukuk Genel Kurulu alacaklının senet borcu için üç yıllık zamanaşımı süresini aşması durumunda senedin adi senet sayılamayacağına ve İcra İflas Kanunu'nun 68. maddesinde sayılan borç ikrarı niteliğinde olmadığına karar verdi. Bu nedenle, direnme kararı bozuldu ve davaya ilişkin önceki kararda kabul edilen itiraz kaldırma talebi reddedildi.
Kanun maddeleri :
- 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 690. maddesi ve yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanunun 661. maddesi
- İcra İflas Kanunu'nun 68. maddesi
- TTK’nun 644. maddesi ve çekler ile ilgili 730. maddesi ve yollaması
- Borçlar Kanununun 61 ve devamı maddeleri.
Hukuk Genel Kurulu         2011/12-338 E.  ,  2011/378 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 08/02/2011
    NUMARASI : 2010/1698-2011/193

    Taraflar arasındaki “itirazın kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.11.2009 gün ve 2009/1192 E., 2983 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15.07.2010 gün ve 2010/7068 E., 19423 K. sayılı ilamı ile;
    (...İcra takibinin dayanağı olan belge TTK.nun 688 maddesinde öngörülen unsurları  taşımakta olup, kambiyo senedi vasfındadır. Bu belge ile alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu yerine genel haciz yolunu seçmesi ve bu suretle tercih edilen takip şekli, belgenin niteliğini ve uygulanması gerekli yasa hükümlerini etkilemez. Bu durumda TTK.nun 661. maddesinde yer alan 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu  için, borçlunun itiraz dilekçesinde yer alan zamanaşımı itirazı yerindedir. Mahkemece itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ  EDEN : Davalı vekili

               HUKUK GENEL KURULU KARARI
     
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, borca itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
    Davacı/alacaklı vekili, davalı/borçlu hakkında yapılan icra takibi sırasında davalının zamanaşımı def"inde bulunarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bonodaki imzanın borçlu tarafından açıkça inkar edilmediğinden İcra ve İflas Kanunu"nun (İİK) 68. maddesinde yazılı olan belgelerden olduğunu ileri sürerek borçlunun itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, davalının % 40 tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı/borçlu vekili, takibe konu senedin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan bir kambiyo senedinin İİK"nun 68. maddesi anlamında bir belge olmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı taraf vekilince temyizi üzerine, hüküm; Özel Dairece, yukarıya aynen alınan gerekçeyle bozulmuş; yerel mahkemece direnme kararı verilmiştir.
    Hükmü temyize davalı vekili getirmektedir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; vadesinden itibaren 3 (üç) yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra, borçlu hakkında ilamsız icra takibine konu edilen kambiyo senedinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, burada varılacak sonuca göre borçlunun sadece borca itiraz etmesi ve senet altındaki imzayı açıkça inkar etmemesi karşısında açılacak itirazın kaldırılması davasında söz konusu senedin İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelerden sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK), Üçüncü Kitabının “Dördüncü Faslı”nı oluşturan Kambiyo senetleri ile ilgili olarak “Birinci Kısım”da, poliçe hakkında geniş ve ayrıntılı düzenlemeye yer verilmiş; bono (Emre muharrer senet) ve çeklere dair hükümlerde ise genelde, poliçe ile ilgili bu düzenlemelere göndermede bulunulmakla yetinilmiştir.
    Bu cümleden olarak, TTK’nun 690. maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanunun 661. maddesinde, poliçeyi kabul edene (bonolarda keşideciye) karşı açılacak davaların vadenin geldiği tarihten itibaren 3 (üç) yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı öngörülmüştür.
    Şu hale göre; alacaklı, senet borçlusu keşideciye karşı senetten doğan alacak hakkını vadeden itibaren 3 (üç) yıl içinde kullanmadığında borçluya karşı müracaat hakkını yitirecek; senedin “bono” vasfında bir değişiklik söz konusu olmadığı için de, genel haciz yoluyla dahi olsa keşideciye karşı müracaat olanağı kalmayacaktır.
    Diğer taraftan, anılan Kanunun 644. maddesinde, keşideci ve poliçeyi kabul etmiş olan muhatabın, zamanaşımı sebebiyle poliçeden doğan borçları düşmüş olsa bile hamilin zararına ve sebepsiz olarak iktisap etmiş oldukları meblağ nispetinde ona karşı borçlu kalacağı hüküm altına alınmıştır.
    Çeklerle ilgili 730. maddede sözü edilen 644. maddeye göndermede bulunulmuş olmasına karşın, bonolara dair 690. maddede böyle bir atıfta bulunulmamıştır.
    Gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay’ın istikrarlı uygulamasında, bono hamilinin Borçlar Kanununun 61 ve devamı maddeleri uyarınca nedensiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye müracaat edebileceği kabul edilmekte ve özellikle doktrinde 690. maddede, 644. maddeye göndermede bulunulmamış olmasının makul bir izahının yapılamayacağı, vurgulanmaktadır (Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 1997, s. 1021).
    Yukarıda açıklandığı üzere, alacaklı üç yıl içinde müracaat hakkını kullanmadığından zamanaşımına uğramış olan bono salt bu nedenle adi senet sayılamayacağı gibi, süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunulduğundan İİK’nun 68. maddesinde sayılan borç ikrarı niteliğinde belgelerden olduğunu kabule de olanak bulunmamaktadır.
    Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2001 gün ve 2001/19-230 E., 2001/310 K.; 17.09.2008 gün ve 2008/12-542 E. -2008/521 K.sayılı ilamlarında da vurgulanmıştır.
    Durum bu olunca; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak düzenlenen kambiyo senetleri, yine bu kanunda düzenlenmiş bulunan zamanaşımı süresine tabi olup, usulünce zamanaşımı def’i de ileri sürüldüğünden itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, davanın kabulüne ilişkin önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde, direnme kararının bozulması gerekir.
    S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 01.06.2011 gününde  oybirliği ile karar verildi.

     


     
     
     

     

     

     
     
     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi