4. Ceza Dairesi 2020/20838 E. , 2020/11597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ...’in "siz kimsiniz ki bizden kimlik istiyorsunuz" şeklindeki sözlerinin hakaret suçunu oluşturmaması karşısında, tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan beraat hükmünün temyizinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Olay tarihinde sanığın kendisinden kimlik isteyen polis memurlarına hitaben “siz kimsiniz ki bizden kimlik istiyorsunuz” ve katılan ..."a hitaben ‘seni sinkaf ederim, ananı avradını tüm Türkiye sinkaf etsin,seni yaşatmam, seni vururum” demek suretiyle gerçekleştiği kabul edilen eyleminde, sanığın ‘’, ananı avradını tüm Türkiye sinkaf etsin’’ şeklinde ifade kullandığı kabul edilmiş ise de; aşamalarda alınan katılan ve tanık beyanı, sanık savunması ile sanığın “anamı avradımı Türkiye sinkaf etsin “ şeklinde söz söylediği ve sözlerinin muhatabının mağdur olmadığı ve bu sözlerde matufiyet şartının gerçekleşmediği, "siz kimsiniz ki bizden kimlik istiyorsunuz” şeklindeki sözlerinin katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı,devamında katılan ..."a hitaben ‘seni sinkaf ederim, seni yaşatmam, seni vururum” şeklindeki sözlerinin ise bir bütün olarak değerlendirildiğinde tehdit niteliğinde olup bu nedenle görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturması karşısında, yerinde olmayan gerekçeyle sanık hakkında ayrıca hakaret suçundan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
a) Hüküm fıkrasında, önce sanığın katılan ... ve ...’a yönelik hakaret eyleminin sabit olduğunun kabul edildiği daha sonra ise, sanığın hakaret suçunu birden fazla kişiye karşı tek fiille işlediğinin sabit olmaması nedeni ile TCK’nın 43/2 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek hükümde çelişki oluşturulması,
b) Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmayıp ,6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması karşısında, arşiv kaydında yer alan ilamlar yönünden silinme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi ile sonucunda TCK"nın 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden “sanığın adli sicil kaydında kamu davasına konu suç tarihinden önce kesinleşen kasıtlı suçlardan hükümlülüklerinin ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaydının bulunması ile belirlenen suça yatkın geçmişi nedeni ile cezasından Türk Ceza Kanununun 62. maddesi gereğince indirim yapılmasına takdiren yer olmadığına” biçimindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi ve yine sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ‘’Sanığın kamu davasına konu suçu Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/05/2010 tarih ve 2008/296 Esas 2010/393 Karar nolu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlemesi nedeni ile Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi ve adli sicil kaydı ile belirlenen suça yatkın kişilik özelliği dolayısı ile yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşmaması nedeni ile Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinin 6. fıkrasının 1. cümlesi göz önünde bulundurularak Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinin 5. fıkrası gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine kanunen ve takdiren yer OLMADIĞINA,” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamaye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.