Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/36887
Karar No: 2015/12302
Karar Tarihi: 19.02.2015

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2014/36887 Esas 2015/12302 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma, parada sahtecilik suçlarından hüküm giydiği belirtilmiştir. Sanık ... (.... oğlu 1994 dğl.) için açılan kamu davasının reddedildiği, diğer sanıkların farklı suçlardan hüküm giydiği ifade edilmiştir. Mahkeme kararında, sahte para piyasaya sürmenin amaçlanarak ve haksız kazanç sağlanarak yapılan bir suç olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, suçun süreklilik arz etmesi nedeniyle fiili veya hukuki kesintinin varlığı halinde ayrı suçların oluşabileceği kaydedilmiştir. Sanık ... için fiili kesintinin gerçekleştiği ve Adana'da yeni bir suç işleme kararı alarak fiilini gerçekleştirdiği belirtilmiştir. Sanık ...'ın ölümü nedeniyle davasının düşürüleceği, sanık ... 'un suçunun sabit olmadığı için beraat etmesi gerektiği, diğer sanıkların temyiz itirazlarının kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, CMUK.nun 318, 317 ve 321. maddeleri, TCK.nun 43 ve 58. maddeleri belirtilmiştir.
8. Ceza Dairesi         2014/36887 E.  ,  2015/12302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma, parada sahtecilik
    HÜKÜM : -Sanıklar ..., ..., ..., ... (... olu 1964 dğl), ..., ... ve ... haklarında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve parada sahtecilik suçundan hükümlülük;
    -Sanık ..., ..., ..., ,... ve ... haklarında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan hükümlülük;
    -Sanık ... hakkında parada sahtecilik suçundan hükümlülük;
    -Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve parada sahtecilik suçlarından hükümlülük
    Sanık ... (.... oğlu 1994 dğl.) hakkında açılan kamu davasının reddi)


    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Hükmedilen hapis cezasının süresi itibariyle koşulları bulunmadığından sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi gereğince (REDDİNE), karar verilerek tüm sanıklar hakkında dosya üzerinden yapılan incelemede;
    I- ... oğlu-1994 doğumlu sanık ..."nın gerekçeli karar başlığına mahallinde eklenmesi mümkün görülmüş ve hakkında "Piyasaya sahte para sürmek ve suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak" suçlarından açılan kamu davalarında CMK.nun 223/7. madde ve bendi uyarınca sanık için önceden açılmış bir dava olması nedeniyle verilen davanın reddine ilişkin kararı temyizde sanığın hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca oybirliğiyle (REDDİNE),
    II- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında suç işlemek amaçıyla kurulan örgüte üye olmak ve piyasaya sahte para sürme; sanıklar ..., ... ve ...hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; sanık ... hakkında parada sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Tedavül; sahte para veya paraya eşit sayılan değerlerin, mal veya hizmet alımında kullanılarak piyasaya sürülmesidir. Failin asıl amacı sahte olan değerleri piyasaya sürmek ve bu şekilde haksız kazanç sağlamaktır. Sahte paranın başka bir kişinin egemenlik alanına girmesiyle tedavüle koyma suçu tamamlanmaktadır. Failin icra hareketlerini tamamlamasına rağmen sahte paranın başkasının egemenlik sahasına girmemesi durumunda ise, tedavüle koyma suçu teşebbüs aşamasında kalmakta fakat dolaşıma koymak için bilerek bulundurma suçu oluşmaktadır.
    Aynı anda üretilen, nakledilen, ülkeye sokulan paraların tümü tek bir suç oluşturmaktadır. Sayılan fiillere katılmadan, yasal olmayan yollardan elde edilen bir miktar sahte para ve paraya eşit sayılan değerlerin kullanıma sunulması ise, "tedavüle koymak" fiilini oluşturmakta ve niteliği itibariyle sürekliliği gerektirmesi nedeniyle tek bir suçu teşkil etmektedir. Ancak bu durum, yıllarca devam eden fiilin her zaman tek bir suçu oluşturacağı şeklinde de yorumlanmamalıdır. Fiili veya hukuki kesintinin varlığı halinde ayrı suçların oluştuğu kabul edilmelidir. Hukuki kesinti iddianamenin düzen- lenmesi, mahkumiyet kararı, vazgeçme üzerine verilen düşme kararı, af yasası gibi durumların ortaya çıkması ile gerçekleşmektedir. Fiili kesinti ise failin eylemine ara vermesi veya tutuklanması, askere gitmesi, uzun süre hastanede yatması gibi bir nedenle eylemin sürdürülememesi hallerinde meydana gelmektedir. Bu durumlarda eylemlerin gerçekleştirildiği yer ve araya giren zaman aralığı, yeni bir suç işleme kastı fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından önem arz etmektedir.
    Sanık ..."in Batman ilinde piyasaya sahte para sürmek isterken yakalandığı ve hakkında işlem yapıldığı, daha sonra Adana iline taşındıktan sonra Adana ilinde sahte para tedavüle koyma girişiminde bulunduğu sırada yakalandığı anlaşılmaktadır.
    İki olayın meydana geldiği yerler arasındaki mesafe ve araya giren zaman dilimi dikkate alındığında fiili kesintinin gerçekleştiği, sanığın Batman ilinde yakalandığı ancak serbest kaldığı, taşındığı Adana ilinde yeni bir ortamda daha rahat ve kolay hareket edeceği, aranmadığı ve tanınmadığı düşüncesiyle yenilenen suç kastıyla eylemini gerçekleştirdiği, bu nedenlerle temadinin kesildiği ve fiili nedenle kesilen temadiden sonra sanığın Adana"da gerçekleştirdiği eyleminin yeni bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
    Davaya konu olayda eylemlerin birden fazla sayıda olan mağdurlara karşı farklı yer ve zamanlarda ayrı kasıtlar altında değişik hareketle gerçekleştirilmesi ve fiili kesintinin varlığı nedeniyle TCK.nun 43. maddesinin unsurları gerçekleşmemiştir.
    Bu itibarla, sanığın Batman ve Adana ilinde farklı tarihlerde gerçekleş- tirdiği fiillerinde kesintisiz suç hükümleri uygulanamayacağından, tebliğnamedeki (2) no"lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş ve sanık ..."in tekerrüre esas geçmiş mahkumiyeti bulunması karşısında, hakkında 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinde belirtilen mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına hükmedilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıklar ..., ..., ..., ... müdafilerinin, suçun sabit olmadığına, cezanın paraya çevrilmesi gerektiğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına; sanık ... müdafiinin, suçun sabit olmadığına; sanık ... müdafiinin, suçun sabit olmadığına; sanık ... müdafiinin, suçun sabit olmadığına, cezanın ertelenmediğine, cezanın paraya çevrilmesi gerektiğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına; sanıklar ... müdafiinin, bir sebebe dayanmayan; sanık ... müdafiinin, suçun sabit olmadığına, cezanın ertelenmediğine, cezanın paraya çevrilmesi gerektiğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına; sanık ... müdafiinin, savunma hakkının kısıt- lanmasına, sanığın suçu işlemediğine; sanık ... müdafiinin, suçun sabit olmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görül- mediğinden reddiyle hükümlerin oybirliğiye (ONANMASINA),
    III- Sanıklar ... ve ... (....oğlu 1964 dl) ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
    1- UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre sanık ..."in hükümden sonra 01.01.2012 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    2- İletişim tutanaklarına göre 1964 dl... ile sanık ..."un konuştukları, 14.12.2007 tarihli arama tutanağına göre ise ... oğlu-1994 dl. ..."nın üzerinde 3 adet sahte paranın ele geçirildiği anlaşılmasına rağmen, hükmün gerekçesinde paranın 1964 dl. ..."da yakalandığı ve iletişim tutanaklarıda gözetildiğinde suçunun sabit olduğu gerekçesiyle sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    3- Sanık ... ,..."un telefona bakarak eşinin söylediklerini karşı tarafa aktarmanın dışında atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasını gerektirir yeterlilikte her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil elde edile- mediğinden beraatı yerin yazılı gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve.... müdafileri ile sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi