11. Hukuk Dairesi 2017/562 E. , 2018/2299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 03/02/2015 gün ve 2013/269 - 2015/40 sayılı kararı onayan Daire"nin 14/11/2016 gün ve 2015/11761 - 2016/8788 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin 2011/07138 sayılı "..." ibareli marka tescil başvurusuna davalı şirket tarafından "..." ibareli markalara dayanılarak yapılan itirazın ... Markalar Dairesi Başkanlığınca reddedildiğini, davalı şirketin YİDK"na başvurusunun ise kabulu suretiyle müvekkillerinin başvurusunun tescil edilmediğini, ancak işaretlerin işitsel ve kavramsal olarak ayniyetinin ve iltibas tehlikesinin bulunmadığını, yazı tipi ve logoların farklılaştırıldığını, "..." ibaresinin davalı şirketin markasından farklı şekilde algılanacağını, "..." kelimesinin kimsenin tekeline bırakılamayacağını, sektördeki herkes tarafından kullanılabileceğini, aynı ibareyi ihtiva eden bir çok markanın tescilli olduğunu ileri sürerek ... YİDK"nin kararının iptalini, müvekkilinin başvuru sürecinin kaldığı yerden devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının başvurusuna konu işaret ile davalı şirket adına tescilli markalarda "..." ibaresinin göze çarptığı, davalı şirketin "..." unsurlu markalarının bilinirliğinin yüksek olduğunu, ortalama tüketicinin yanılgıya düşebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin aldığı ödüller, dersane, öğrenci, çalışan sayıları, yaptığı reklam harcamaları, kitap, dergi vb. yayınları, ödediği vergi tutarları ile önemli bir tanınmışlığa sahip olduğunu, mahkeme kararları ile de müvekkilinin "..." ibareli markalarının tanınmışlığının ve yüksek ayırt edicilik düzeyine ulaştığının kabul edildiğini, davacı başvurusuna konu ve ... kelimesinden türetilmiş "...O" ibareli işaret ile müvekkilinin "..." ibareli markalarının karıştırılacağını, tescil halinde seri marka izlenimi doğacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 02/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.