19. Hukuk Dairesi 2015/14816 E. , 2016/6937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili şirkette ön muhasebe elemanı olarak çalışan ..."nin sahte talimatla para çekmek, çek koçanı almak, sahte imzalar ile çek keşide etmek vs. gibi eylemleriyle müvekkilini dolandırdığını ve yargılanmakta olduğunu, müvekkilinin banka hesapları üzerinde yaptığı inceleme sonucunda keşidecisi müvekkili şirket, lehdarı ... olan ve lehdar cirosuyla dava dışı ..."e, ondan da davalıya intikal eden 45.000,00 TL bedelli çekin bedelinin davalıya ödendiğinin saptandığını, müvekkilinin davalı ile bir ilişkisi olmadığı gibi çekteki keşideci imzasının da müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, bu çeke dayalı olarak haksız iktisapta bulunan davalının bedelini iade etmekle yükümlü bulunduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 45.000,00 TL"nin ödeme gününden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu edilen çekin dava dışı ... tarafından borcuna karşılık ciro edilmek suretiyle müvekkiline verildiğini ve yaklaşık iki yıl önce bu çek bedelinin müvekkili tarafından tahsil edildiğini, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğu gibi davanın, bir yıllık zamanaşımı süresi içinde de açılmadığını, davacı şirketin iki ayrı yetkili vasıtasıyla temsil edildiğini, keşideci imzası ..."ye ait olsa bile davacı şirket yetkililerinin onayıyla bu çekin düzenlendiğini ve davaya konu çek ile ilgili davacı tarafından Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/25 E. sayılı dosyasında banka aleyhine açılan istirdat davasında davacı şirket yetkilileri tarafından dava dışı ..."nin ticari mümessil olarak tayin edildiğine dair vekaletler verildiğinin ileri sürüldüğünü bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davaya konu çek ödemesinin yapılması için davacı tarafından bankaya talimat verilmediğinin anlaşıldığı, davacının davalıyla ticari bir ilişkisi olmadığının belirlendiği, çekteki keşideci imzasının davacı yetkilisi ..."e ait bulunmadığının saptandığı gibi davacı çalışanı ..."nin usulsüz şekilde ele geçirdiği çeki yetkisi olmaksızın davacı adına keşide ettiğinin görüldüğü ve böylece davaya konu çek nedeniyle davacının davalıya karşı bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 45.000,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı taraf savunmasında, davacı şirketi münferiden temsile yetkili olarak ... ve ... isimli iki kişi bulunduğunu, bu nedenle imza incelemesinin her iki yetkili yönünden yapılması gerektiğini ve ayrıca davacı şirket muhasebe elemanı ..."nin şirket temsilcisi gibi hareket ettiğini bu nedenle onun yönünden de araştırma ve incelemenin yanı sıra gerektiğinde imza incelemesi de yapılması gerektiğini bildirmiş ve öte yandan zamanaşımı savunması bakımından da davacının davaya konu çek bedelinin ödendiği tarihi ne zaman öğrendiğinin araştırılması gerektiğini beyan etmiştir.
O halde mahkemece davalının bu savunmaları doğrultusunda öncelikle davaya konu çekin keşide tarihinde davacı şirketi temsile yetkili kişilerin kimler olduğu net bir şekilde belirlenerek birden fazla ise her biri yönünden imza incelemesi yaptırılarak, davacı tarafından muhatap banka aleyhine açılan Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/25 Esas sayılı istirdat davasında ... adına davacı şirketi her türlü temsile yetki veren vekaletname verildiği savunulduğundan belirtilen dosya getirtilip incelenerek mevcudiyeti halinde vekaletname kapsamı değerlendirilerek ticari temsilci sayılıp sayılmayacağı saptandıktan sonra bu kişi yönünden de imza incelemesi yaptırılarak tüm bu hususlar değerlendirildikten sonra, gerektiğinde dava dışı bankadan çekle ilgili ödeme bildiriminin davacıya hangi tarihte yapıldığının da araştırılarak zamanaşımı def"inin değerlendirilmesi ve tüm deliller birlikte irdelenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken belirtilen yönler gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 20/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.