Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/19567 Esas 2018/3556 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 132.315,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle, ... tutanağının beyanlar hanesinde krokisinde (a) harfiyle gösterilen evin ...’ın, (b) harfi ile gösterilen ev ile (c) ve (d) harfiyle gösterilen damların ise ...’ın kullanımında olduğu belirtilerek ... adına tespit edildikten sonra ... komisyon kararı ile ... oğlu ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın ... komisyon kararı gibi tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı tarafça çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan şerhlere yönelik usulünce açılmış bir dava bulunmadığının anlaşılmasına göre bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 3402 sayılı ... Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca ... hakimi infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde sicil oluşturmakla yükümlüdür. Çekişmeli taşınmazın tespit maliki ... oğlu ... dava tarihinden önce öldüğüne ve mirasçıları davaya dahil edildiğine göre taşınmaz hakkında sözü edilen kişinin mirasçılarının ad ve payları gösterilmek suretiyle tescil hükmü kurulması gerekirken “komisyon kararı gibi tesciline” karar verilerek infaz sırasında tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi dava reddedildiğine ve dosya kapsamından yargılama giderlerinin bir kısmının davalı tarafça karşılandığının anlaşılmasına göre bu giderler belirlenerek davacı taraftan alınıp davalı tarafa ödenmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken bu hususta bir karar verilmemesi dahi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine,
28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.