Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/10-306
Karar No: 2011/365
Karar Tarihi: 01.06.2011

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/10-306 Esas 2011/365 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2011/10-306 E.  ,  2011/365 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 31/03/2011
    NUMARASI : 2011/31- 2011/158

    Taraflar arasındaki “Hizmet Tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 3. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.09.2010 gün ve 2010/65 E., 2010/591 E. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay  10.Hukuk Dairesinin 07.12.2010 gün ve 14395-16075  sayılı ilamı ile;
    (...Davanın yasal dayanağı 2926 sayılı Yasanın 2, 6 ve 9. maddeleridir. 2926 sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca “...Diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmayan tarımsal faaliyette bulunan kimseler...Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılırlar.” Öte yandan sigortalılığın sona ermesini düzenleyen Yasanın 6. maddesinde ise, bu gibilerin diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışmaları halinde çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği öngörülmüştür.
    2926 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kuruluşlara kayıtlı olmayan, adına kayıtlı taşınmazı ve tevkifata esas olacak şekilde ürün teslimi bulunmadığı anlaşılan davacının, 01.12.1985 tarihinden itibaren resen tescil ile başlatılan tarım Bağ-Kur sigortalılığı; 506 sayılı Yasa kapsamındaki 01.04.1986 tarihinden başlayarak, 1986 yılında 65 gün, 1987 yılında 99 gün, 2001 yılında 53 günlük çalışmalarının başladığı tarih gözetilerek 31.03.1986 tarihi itibariyle sona erdirilmiş ve 27.06.1997 tarihinde yaptığı prim ödemesi ile 01.07.1997 tarihinden itibaren yeniden başlatılmıştır. Mahkemece, büyükbaş ve küçükbaş hayvan besiliği yaparak tarımsal faaliyette bulunduğu belirtilen davacının; uyuşmazlık konusu dönemde yıllar itibariyle sahip olduğu hayvan sayısı, besicilik nedeniyle hayvan pasaportu, menşe şehadetnameleri,  hayvan veya süt-yün gibi ürünlerinin alış veya satış belgeleri araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz tanık anlatımı ve zabıta araştırması sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili


     HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin Pınarbaşı Gümüşgün köyünde tarım ve hayvancılıkla iştigal ettiğini, belli zamanlarda ekonomik sıkıntılar nedeniyle köyden ayrılıp geçici olarak işçilik yaptığını, sigorta primlerinin yatırıldığını, ancak tarım ve hayvancılığı kesintisiz olarak devam ettirdiğini bu nedenle 01.07.1986-01.07.1997 tarihleri arasında zorunlu SSK sigortalısı olduğunu, 12.5.1987-20.08.1987 ile 20.06.1991-5.10.1991 tarihleri arası dönem dışında tarım ve hayvancılıkla iştigal ettiğini, bu dönemler dışında 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 01.12.1985 tarihi itibarıyla tarım sigortalısı olarak kuruma resen kayıt ve tescil edildiğini, davacının 26.06.2008 tarihinde Kuruma verdiği dilekçesinde  Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi sigortalı çalışmaları olduğunu bildirdiğini, SSK hizmet cetveli incelendiğinde davacının 01.04.1986 - 05.10.1991 tarihleri arası 217 gün SSK’da hizmet akdiyle çalışması olduğunun tespit edildiğini bu nedenle davacının tarım sigortalılığının 31.03.1986 tarihi itibarıyla sona erdirildiğini, davacı yine 26.06.2008 tarihli dilekçesi ekinde verdiği Tarım İB formu ile tarımsal faaliyetinin devam etmekte olduğunu, prim ödemesine istinaden sigortalılığının yeniden başlatılmasını talep ettiğini, dilekçe ekinde verdiği işi bırakma formunda, Muhtarlığın tanzim ettiği forma göre tarımsal faaliyetinin 01.12.1985 tarihinden beri devam ettiğinin anlaşıldığını, prim ödemesini 27.06.1997 tarihinde yapması nedeniyle 1994/4 sayılı genelge gereğince takip eden aybaşı olan 01.07.1997 tarihinde tarım sigortalılığının yeniden başlatıldığını ve halen devam ettiğini, davacının 01.12.1985 başlangıç-31.03.1986 terk, 01.07.1997 yeniden sigortalılık- halen devam şeklinde olup  31.03.2009 tarihi itibarıyla 12 yıl, 01 ay tarım hizmeti olduğunu belirterek haksız ve yersiz açılan davasının reddini savunmuştur.
    Yerel Mahkemece önce “...davacının uyuşmazlık konusu dönemde yasanın aradığı kuruluşların hiçbirinde kaydının olmadığı…” gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece”...davacının, uyuşmazlık konusu dönemde yıllar itibariyle sahip olduğu hayvan sayısı araştırılarak, bu hayvanları barındıracak yeterlilikte ahır vs. yerinin bulunup-bulunmadığı, hayvanları nereden aldığı ve nerelere sattığı, anılan şekilde besiciliğin geçimini sağlamaya yetip yetmeyeceği vb. hususlar araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...” gerekçesiyle bozulmuş; yerel mahkeme bozma kararına uyulmasına karar verdikten sonra tanıkları yeniden dinlemiş, jandarma araştırması yapmış ve bunun sonucu olarak  “...Davacının SSK hizmetleri ile çakışan süreler dışında kalan ihtilaf konusu 01/07/1986-01/07/1997 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur Sigortalısı sayılması gerektiğinin tespitine” karar vermiştir.
    Mahkemece verilen bu ikinci karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece  yukarıda metni yazılı gerekçe ile bozulmuş; yerel Mahkemece yasal olarak aranan şartların yeterince araştırılıp değerlendirildiği gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
    Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, davacının tarımsal faaliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    2926 sayılı yasanın 2. maddesine göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılmanın koşulu 3. maddede belirtilen tarımsal faaliyetin kesintisiz sürmesine bağlıdır. Aynı yasanın 6. maddesinde tarımsal faaliyette bulunanların diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışmaları halinde çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce  sigortalılıklarının sona ereceği öngörülmüştür.
    Somut olayda; 2926 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kuruluşlara kayıtlı olmayan, adına kayıtlı taşınmazı ve tevkifata esas olacak şekilde ürün teslimi bulunmadığı anlaşılan davacının, 01.12.1985 tarihinden itibaren resen tescil ile başlatılan Tarım Bağ-Kur sigortalılığı; 506 sayılı Yasa kapsamındaki 01.04.1986 tarihinden başlayarak, 1986 yılında 65 gün, 1987 yılında 99 gün, 2001 yılında 53 günlük çalışmalarının başladığı tarih gözetilerek 31.03.1986 tarihi itibariyle sona erdirilmiş ve 27.06.1997 tarihinde yaptığı prim ödemesi ile 01.07.1997 tarihinden itibaren yeniden başlatılmıştır.
    Mahkemece yapılması gereken davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği tarihten sonra davacının tarımsal faaliyetinin bulunup bulunmadığını araştırmaktır.
    Her ne kadar yerel Mahkeme direnme kararında usulüne uygun araştırma yaptığını ileri sürmüş ise de; davacı vekili dava dilekçesinde davacının Pınarbaşı Gümüşgün köyünde tarım ve hayvancılık ile iştigal ettiğini ileri sürdüğü halde zabıta marifetiyle yapılan araştırma ve diğer araştırmalar sadece nüfusa kayıtlı olduğu Sarız ilçesi ve Kırkısrak köyünde yapıldığı gibi, tanık beyanları da zabıta araştırması sonucu elde edilen bilgilerle uyuşmamaktadır.
    Bu durumda mahkemece öncelikle; çekişmeli dönemde davacının nerede oturduğu, Pınarbaşı ilçesi  Gümüşgün köyü ile Sarız ilçesi Kırkısrak köyü muhtarlık kayıtları ile Pınarbaşı ve Sarız İlçe Seçim Kurulları kayıtları esas alınarak belirlenmeli, tarımsal faaliyetinin bulunup bulunmadığı zabıta marifetiyle araştırılmalı, dönem içinde oturduğu yerdeki Ziraat Bankası ve Kooperatif veya Birlikler aracılığıyla “Tarımsal amaçlı Kredi” kullanıp kullanmadığı, tarımsal faaliyetin varlığı tarımsal faaliyetin yapıldığı dönemde ikamet ettiği köyün muhtarı ve ihtiyar heyeti üyeleri gibi çalışmayı yakından bilebilecek durumdaki tanıklar dinlenilerek açıklığa kavuşturulmalı, yine çekişmeli dönemde oturduğu yerde çiftçi kayıt sistemine dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı araştırılmalı;16.05.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununun 22.maddesi kapsamında hayvanlarına ilişkin menşe şehadetnamesinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek büyük ve küçükbaş hayvanlarına ilişkin istatistik bilgileri ile bu hayvanlara ilişkin yapılması zorunlu bulunan periyodik aşılara ilişkin bilgiler belirlenecek ikamet tarihlerine göre Pınarbaşı ve Sarız İlçe Tarım Müdürlüklerinden sorulmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan gereklere uyulmadan eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilmiş olması ve bu kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
     Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davalı  vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 01.06.2011 gününde oyçokluğu  ile karar verildi.

     

     
     
     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi