Taraflar arasındaki “Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 10.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.06.2009 gün ve 2008/425 E., 2009/243 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 12.04.2010 gün ve 2009/11206 E., 2010/5666 sayılı ilamı ile;
("...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın imar parseli, emsal taşınmazın ise kadastro parseli olduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın somut emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan değerine düzenlemeye karşılık bir ilave yapılması doğru ise de, yapılacak ilavenin dava konusu taşınmazın imar düzenlemesi görürken uğradığı zayiat oranı olan %33,217"ye tekabül edecek miktarda yapılması gerekir.
Buna göre; hükme esas bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan 412,47 TL/m² bedeline %33,217"ye tekabül eden 137,01 TL ilave yapıldığında m² bedelinin 549,48 TL olarak tespit edilmesi gerekirken yanlış hesap yöntemi ile daha yüksek m² bedeli tespit edilmiş olması,
2-Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapı birim fiyatlarının yılın tamamında geçerli olmak üzere saptandığı ve davaya konu yapı için değerlendirme tarihi olan 2008 yılı birim fiyat listesine göre değerlendirme yapılmakla yetinilmesi gerektiği dikkate alınmadan, bu değere ayrıca endeks ilavesi yapılmış olması,
Doğru görülmemiştir...")
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece kısmen önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili ve davalılardan Yusuf Yıldız
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemenin, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal mukayesesi sonucu değer biçen ve dava konusu taşınmazın imar parseli, emsal taşınmazın kadastro parseli niteliğinde olması nedeniyle emsal karşılaştırması sonucu bulunan 412,47 TL/m² bedele, %33,217 imar düzenleme zayiat oranı ilavesi suretiyle dava konusu taşınmazın metrekare bedelini 618 TL olarak belirleyen bilirkişi raporunu esas almak suretiyle davanın kabulüne dair verdiği karar; Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Yerel Mahkeme bozma ilamının (2) nolu bendinde yeralan bozma nedenlerine uymuş; (1) nolu bendinde yer alan bozma nedenlerine ise; “emsal taşınmazla yapılan kıyaslama sonucunda dava konusu taşınmazların bulunan metrekare değeri olan 412,47 TL’nin %33,217’sine tekabül eden 137,01 TL’nin eklenmesi ile taşınmazın metrekare değerinin 549,48 TL olarak belirlenmesi gerektiği bildiriliyorsa da, bu işlemin sağlama yoluyla incelenmesinde dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucunda bulunan 412, 47 TL’den farklı sonuç çıktığı” gerekçesiyle direnmiştir.
Davacı vekili direnme yönünden, davalılardan Y.Y... de bozmaya uyularak kurulan yeni hüküm yönünden hükmü temyiz etmişlerdir.
1- Davalılardan Y... Y...."ın temyizi yönünden yapılan incelemede;
Mahkemece bozma ilamının (2) numaralı bendinde yer alan bozma nedenine uyulmuş olmasına göre, açık biçimde yeni hüküm niteliğindeki bu hükme karşı temyiz itirazlarını inceleme görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
O halde, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire’ye gönderilmelidir.
2- Davacı vekilinin direnme kararına yönelik temyizine gelince:
Dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli, emsal taşınmazın kadastral parsel niteliğinde bulunduğu ve bu nedenle dava konusu taşınmazın emsal mukayesesi sonucu bulunan değerine %33,217 imar düzenleme ortaklık payına tekabül edecek miktarda zayiat oranı ilave edilmesi gerektiği hususu, Özel Dairenin de, Yerel Mahkemenin de kabulünde olup; uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın emsal mukayesesi sonucu bulunan değerine %33,217 imar düzenleme ortaklık payına tekabül edecek miktarda zayiat oranı ilave edilmesine ilişkin hesap yöntemi ve netice itibariyle belirlenmesi gereken metrekare bedelinin ne olması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, yerel mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gibi, emsal taşınmazın kadastral parsel davaya konu taşınmazın ise imar parseli olmaları ve dava konusu taşınmazdan %33,217 DOP düşülmüş olması nedeniyle davaya konu taşınmazın arsa bedelinin içler dışlar çarpımı sonucu 412,47/0,66783=618 TL/m² olması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüş çoğunluk tarafından kabul görmemiş; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Özel Daire bozma kararı Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenmiştir.
Hal böyle olunca; bozmaya uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç :
1-Yukarıda (1) maddede açıklanan nedenlerle davalılardan Yusuf Yıldız"ın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25.05.2011 gününde yapılan ilk görüşmede oybirliği ile;
2-Davacı vekilinin kararın direnmeye ilişkin kısmına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın yukarıda (2)maddede açıklanan ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,
01.06.2011 günü yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile; karar verildi.