11. Hukuk Dairesi 2016/5483 E. , 2018/2291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2015 tarih ve 2015/201-2015/67 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin yedi ortağı olduğunu, diğer şirket ortaklarının birlikte hareket ederek müvekkilini dışladıklarını, diğer ortakların şirketin bir kısım ticari emtiasını kayıt dışı tutarak haksız menfaat sağladığını, müvekkiline kâr payı verilmediğini, husumetin şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesi önünde engel teşkil ettiğini, şirketin haklı nedenle feshi için sebep oluşturduğunu ileri sürerek, davalı şirketin haklı nedenlerle feshi ile şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iddiaların doğru olmayıp, davacının kısa süre önce şirketin müdürlüğünü yaptığını ve bilgi alamadığını iddia edemeyeceğini, müvekkili şirketin sürekli kâr ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin 19/12/1989 tarihli şirket ana sözleşmesine istinaden kurulduğu, şirketin amaç ve konusunun genel olarak tatlı su balıkçılığı, alabalık üretim ve yetiştirme tesisleri kurmak, işletmek, yurt içinde ve yurt dışında pazarlamak ve buna dair tesisler kurmaya ilişkin olduğu, davacının 17/07/2003 tarihinde şirketin ortağı olduğu, şirketin kâr dağıtımına ilişkin ana sözleşmesinin 20. maddesi gereğince safi kârın % 5"inin ihtiyat akçesi olarak ayrılacağı, kalanların hissedarlara ödenmiş sermayeleri üzerinden hisseleri oranında dağıtılacağı, kârdan bir kısmının hissedarlara dağıtılması veya şirket adına işletilmesi veya memurlara ikramiye olarak verilmesi gibi kararların en az şirket sermayesinin % 75"ini temsil eden hissedarların karar vermesine bağlı olduğu, davacının ödenmemiş sermaye borcunun bulunduğu, şirketin sürekli kâr elde ettiği, fakat kâr dağıtımı yapılmamış olduğu, şirketin öz varlıklarında yıllara göre artış bulunduğu ve bu artışın elde edilen kârlardan kaynaklandığı, davalı şirket tarafından eşit işlem ilkesine de aykırı davranılmadığı, davalı şirketin tasfiyesinin ve kayyım talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.