22. Hukuk Dairesi 2017/4557 E. , 2018/3290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının davalıya ait işyerinde geçen hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Aynı gün temyiz incelemesine tabi tutulan Dairemizin 2017 /4555, 4557, 4558, 4559, 4560 ve 4561 Esas sayılı dava dosyaları birlikte değerlendirildiğinde, belirtilen dosyalarda davacıların SGK"ya bildirilen çalışma süresinden daha fazla davalı işyerinde çalıştıklarını iddia ettikleri, Mahkemece tek bir dosya üzerinden tanıkların beyanlarına başvurularak, tanık beyanlarına göre hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıların SGK"ya bildirilen sürelerden daha fazla çalıştığının kabul edildiği anlaşılmıştır. Ne var ki, davacının davalı işyerinde çalıştığı süre konusunda yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Öncelikle, Mahkemece davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı kabul edilen süreye ait SGK kayıtları temin edilerek davacının bu süre zarfında kayden başka bir işyerinde çalışması bulunup bulunmadığı, var ise bu işyeri ile davalı işveren arasında hukuki bir bağlantı bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, tanıkların davalıya ait işyerinde çalıştığı süreyi gösterir SGK kayıtları getirtildikten sonra tanıklar her bir dosyada her bir davacı bakımından yeniden ayrı ayrı dinlenilerek davacının çalışma süresi konusunda ayrıntılı ve somut beyanları alınmalı, tanıkların işyerinde kendi çalışma süreleri dışında geçen çalışmayı bilmelerinin münkün bulunmadığı gözetilip çalıştıkları süre ile sınırlı olarak beyanlarına itibar edilmesi gerektiği gözetilmeli bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hizmet süresi hakkında bir karar verilmeli, belirlenen hizmet süresine göre hüküm altına alınan alacaklar yeniden hesaplanmalıdır.
3-Kabul şekline göre, davacının yıllık izin alacağı bulunup bulunmadığı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işyerinde çalıştığı kabul edilen hizmeti boyunca, davalı işverence davacının yıllık izin kullandığını gösteren belge sunulmadığından, hiç izin kullanmadığı kabulü ile yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmıştır. Ne var ki; davacının davalı işyerinde hiç yıllık izin kullanmamış olduğu iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır. Kaldı ki dava dilekçesinde yıllık ücretli iznin hiç kullandırılmadığından değil eksik kullandırıldığından söz edilmiştir. Hal böyle olunca; Mahkemece davanın aydınlatılması ödevi çerçevesinde davacı asilin çalışma süresi boyunca kaç gün yıllık izin kullandığı konusunda beyanı alınıp sonucuna göre bu alacak kaleminin hesaplanması gerekirken, belirtilen hususlar yerine getirilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile verilmiş olan karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilglisine iadesine, 14.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.