9. Hukuk Dairesi 2014/36118 E. , 2016/6894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı Talebinin Özeti:
Davacı vekili, davacının 10/03/2010 tarihinde davalılardan ... Hizmet Yön. Ve Tem. Tic. A.Ş."nin işçisi olarak, diğer davalı ...Ş."ne ait işyerinde danışma personeli olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 01/08/2013 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının aylık ücretinin brüt 1.881,64 TL olduğunu, davalıların davacının talep ettiği işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, yol ücreti, yemek ücreti, kıyafet ücreti, fazla çalışma ücreti ve izin ücreti alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Ş. vekili, davalı şirketin diğer davalı ... Hizmet Yön. Ve Tem. Tic. A.Ş."den hizmet satın aldığını, davalı ... Hizmet Yön. Ve Tem. Tic. A.Ş."nin davalı ...Ş."ne sunduğu hizmetin mal ve hizmet üretimine yönelik olmadığını, davalı şirketler arasındaki ilişkinin hizmet sözleşmesinden kaynaklandığını, ... Hizmet Yön. Ve Tem. Tic. A.Ş."den satın alınan hizmetin tesis yönetimine dair bir hizmet olduğunu, davalılar arasındaki hizmet sözleşmesinin 31/07/2013 tarihinde tek taraflı olarak ... Otomobil Fabrikaları A.Ş. tarafından feshedildiğini, davacının davalı ...Ş."nin işçisi olmadığını, diğer davalı şirketin işçisi olduğunu, davacının talep ettiği alacaklardan davalı ... Hizmet Yön. Ve Tem. Tic. A.Ş."nin sorumlu olduğunu, .... Otomobil Fabrikaları A.Ş. hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Hizmet Yön. Ve Tem. Tic. A.Ş. vekili, davacının taleplerinde haksız olduğunu, davacının davalı şirketten hiçbir alacağının olmadığını, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak;
"Dinlenen tanık beyanları toplanan deliller, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre yapılan inceleme sonunda davacının ücretinin ödenmemesi sebebiyle dava açma hakkının varlığı kabul edilse de,ayrıca haksız olarak işten çıktığı davalılar tarafından ispatlanmadığından kıdem , ihbar vs. işçilik alacaklarına hak kazandığı kanaatine varılmıştır..." dair gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu bağlamda, yemek ücreti alacağı dışında kalan alacakların, bilirkişi raporu doğrultusunda, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, davalılardan ... Otomobil Fabrikaları A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Uyuşmazlığın esasına geçmeden önce, kararın 6100 sayılı HMK"na uygun olup olmadığı, bu bağlamda gerekçe içerip içermediğinin incelenmesi gerekmektedir.
T.C. Anayasası"nın 141 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, bütün mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli yazılması gerektiği açıkça hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK"nun 27 nci maddesinin birinci fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, maddenin ikinci fıkrasında hukuki dinlenilme hakkının, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini kapsadığı hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi gerektiği belirtilmiştir.
Aynı yasanın 298 inci maddesinin ikinci fıkrasında, gerekçeli kararın, tehfim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça ifade edilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları ışığında, gerekçe muhakeme sonunda mahkemece tespit edilen maddi vakıalar ile kararın hüküm fıkrası (hüküm sonucu) arasında bir köprü görevi yapar.
Gerekçede, sabit görülen vakıalardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler, başka bir deyimle hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Yargıç, taraflarca yargılama dosyasına sunulan ve yargılama sonucunda sabit gördüğü maddi vakıaların hukuki niteliğini re"sen araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.
Verilen hükmün isabetli olup olmadığı, öncelikle mahkeme hakimi ve davanın taraflarınca, kararın temyiz edilmesi halinde de Yargıtay tarafından gerekçe sayesinde denetlenebilir. Yine gerekçe sayesinde, davanın tarafları haklı olup olmadıkları konusunda bir kanaate ulaşabilirler.
Karar ne kadar isabetli olursa olsun, gerekçesiz ise davanın taraflarını doyurmaz.
Hakim kararın gerekçesini hazırlarken Yargıtay kararlarından ve bilimsel görüşlerden yararlanır.
Kararın gerekçesiz olması mutlak bozma sebebidir. (Baki KURU, Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul Ocak 2001, 6. Baskı, s.3052-3053)
Öte yandan, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrasının) çelişmesinin başlı başına bir bozma sebebi olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Dinlenen tanık beyanları toplanan deliller, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre yapılan inceleme sonunda davacının ücretinin ödenmemesi sebebiyle dava açma hakkının varlığı kabul edilse de,ayrıca haksız olarak işten çıktığı davalılar tarafından ispatlanmadığından kıdem , ihbar vs. işçilik alacaklarına hak kazandığı kanaatine varılmıştır..." dair gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bu gerekçenin HMK"na uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Öncelikle, yukarıda da izaha çalışıldığı üzere, mahkemece sabit görülen vakıalar açık, somut, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak bir şekilde gerekçede belirtilmemiştir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin feshine yönelik tespit ve değerlendirme kendi içerisinde çelişkilidir. Bir yandan iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedilmesinin haklı nedenlere dayandığı belirtilmişken diğer yandan işverenin iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiğini ispat edemediğine dair bir değerlendirme yapılması açık bir çelişkidir.
Öte yandan, yargılama sonucunda sabit görülen maddi vakıaların hukuki niteliği, hükmün dayandığı hukuk kuralları ve bunların sebepleri gerekçede gösterilmemiştir.
Sonuç olarak, mahkemece verilen kararın gerekçesiz olduğu açıkça anlaşılmıştır. Bu, yukarıda da belirtildiği üzere mutlak bir bozma sebebidir. Kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.