Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9713 Esas 2018/2289 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9713
Karar No: 2018/2289
Karar Tarihi: 02.04.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9713 Esas 2018/2289 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/9713 E.  ,  2018/2289 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/03/2016 tarih ve 2014/293-2016/63 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin perakende mağazacılık sektörünün öncülerinden olduğunu, "..." ibaresini perakendecilik sektöründe 16.03.1993 tarihinden beri kullanarak tanınmış hale getirdiğini, esas unsuru "..." olan çok sayıda markasının bulunduğunu, davalının "..." ve "..." markasını davacıdan sonraki tarihte kullanmaya başladığını, davalı kullanımının "... CENTER" biçiminde olduğunu, davalının "..." ibaresi ile neredeyse birebir aynı olan "..." ibaresini kullanmasının müvekkilinin markalarından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, mevcut kullanımın ticaret siciline dayalı kullanımdan uzak olduğunu ileri sürerek, davalının tecavüz teşkil eden "..." ve "..." ibarelerini internet alan adı dahil her türlü kullanımının önlenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının "... ...+şekil" biçimindeki kullanımının davacı markalarından ziyade davalının kendi adına tescilli markalarına benzediği, davalı kullanımının davalı adına tescilli markaların seri markası olduğu ve davacının sessiz kalması yoluyla hak kaybının da söz konusu olduğu, davalı kullanımının davacı markalarına tecavüz etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının, HMK’nin 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, Yargıtay İBK’nin 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nin 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının davadan feragat nedeni ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararının davadan feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.