11. Ceza Dairesi 2016/4558 E. , 2018/8780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanmak
HÜKÜM : 2007 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan; mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan; mahkumiyet Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan ; mahkumiyet ve hükmün açıkmanmasının geri bırakılması
Katılan vekilinin 29.01.2013 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçtiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
A) Sanık hakkında "defter ve belgeleri ibraz etmeme " ve " 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma " suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi olduğu ve bu hususta itiraz merciince karar verildiği anlaşıldığından, dava dosyasının bu yönden incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B) Sanık hakkında " 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma " suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında;sahte fatura kullanma suçunun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilenun neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. Maddesinin 3. fıkrasında " Bu Kanuna göre kullanılan veya bu kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülan zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır. " hükmünün yer alması; suç konusunu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması; sanığın suça konu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında; yüklenen suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
1.Sanığın 2008 takvim yılında kullandığı iddia olunun faturalardan, kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örmeklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanun"un 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2. Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Sanık hakkında düzenlenen vergi suçu raporuna dayanak olan 01.08.2012 tarihli, 2012-A-57-26 ve 2012-A-57-27 sayılı vergi inceleme raporları ve eklerinin ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
b) Suça konu faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
c) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
d) Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
e) Gerektiğinde, faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulmsı,
aa) Faturaları düzenleyen mükelleflere ait mal ve para akşını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanan mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen mükellefler ile kullanan mükellefin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3. Kabule göre; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu dışında kalan kişiler yonünden hapis cezasının infazı tamamlanancaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 06.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.