Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17029
Karar No: 2017/542
Karar Tarihi: 24.01.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17029 Esas 2017/542 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 22, 24, 33, 38, ve 52 parsel sayılı taşınmazlarda önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalılar, satış bedelinin tapuda düşük gösterildiğini, dava konusu taşınmazların fiilen taksim edilerek kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalılar vekili temyiz etmiştir. Temyizde, davalı vekilinin itirazları reddedilmiştir. Ancak önalım davasına konu satışın yapıldığı taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Mahkeme eksik inceleme ve araştırma yaparak karara varmıştır. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi, dürüstlük kuralını düzenlemekte olup, önalım davasına konu satışın yapıldığı taşınmaz pay
14. Hukuk Dairesi         2016/17029 E.  ,  2017/542 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 31.10.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.01.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile davacılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, 22, 24, 33, 38, 52 parsel sayılı taşınmazlarda önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.
    Davalılar vekili, satış bedelinin tapuda düşük gösterildiğini, dava konusu taşınmazların fiilen taksim edilerek kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1- Davalı vekilinin TMK 733 ve 734. maddelerinin anayasaya aykırı olduğu yönündeki iddiasının Anayasa Mahkemesinin 12.12.2007 tarihli 2003/34 Esas 2007/94 Karar sayılı kararıyla daha önce incelenerek itirazların reddine karar verildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin mahkeme hakiminin reddinin reddine ilişkin temyiz itirazlarının HUMK 36. maddesinde belirtilen hakimin tarafsızlığından şüpheye düşülecek önemli bir sebebe dayanmadığından reddine,
    3-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olayda, davalı vekili cevap ve temyiz dilekçesinde fiili taksim savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davalıların fiili taksim savunması araştırılmamıştır. Davalılar fiili taksim savunmasında bulunduğuna göre delil listesinde bildirdikleri delillerinin toplanması, varsa davacı delillerinin de toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
    Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480 TL. Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    24.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi