17. Hukuk Dairesi 2015/12658 E. , 2018/91 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair hüküm davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ... ile evli iken edindikleri taşınmazı boşanma aşamasında mal kaçırma amacı ile davalı annesi ..."e devrettiğini bu muvazaalı işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar,haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalılardan ..."ın 10/09/20089 tarihinde kesinleşen 23/05/2008 tarihli karar ile boşanmalarına karar verildiği, ... Aile Mahkemesi"nin 2008/338 E sayılı dosyasında davacı tarafından mal rejiminin tasfiyesi-katkı alacağının tahsili amacı ile dava açıldığı, derdest dava dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde katkı alacağının miktarının tespit edildiği, davalı ..."ın boşanma davası devam etmekte iken 21/11/2006 tarihinde adına kayıtlı ve evlilik birliği içinde iktisap edilen taşınmazı diğer davalı annesine devrettiği, devrin davacının taşınmazda olabilecek haklarının almasını engellemek amacı taşıdığı, satış tarihindeki rayiç değerin resmi satışta gösterilen değerin iki katında olduğu, işlemin anne-oğul arasında gerçekleştiği bahisle davanın kabulü ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TBK"nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Kural olarak 3.kişiler ,danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok
taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir.
Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
Somut olayda davacının boşanma davası ve katkı payı dosyasındaki alacakları ve fer"ileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmaz üzerinde davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken dava konusu taşınmazın davalı ... adına kayıtlı hissesinin iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne varki, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.paragrafındaki “davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline, ” ibaresinin çıkarılarak yerine “davacının alacaklar ve fer"ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesi” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 16.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.