10. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1555 Karar No: 2019/10323 Karar Tarihi: 25.12.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1555 Esas 2019/10323 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2017/1555 E. , 2019/10323 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, emekli aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının, 01.09.1989-01.02.1996 tarihleri arasında Türkiye’de ve bu tarihten sonra 30.06.2007 tarihine kadar da Almanya’da olmak üzere davalı Türkiye Yapı Kredi Bankasında personel olarak çalıştığı, hizmet birleştirmesi yapılmak suretiyle emekli aylığı bağlanması için davalı vakfa başvuruda bulunması üzerine, davalı banka tarafından yine davalı vakfa yatırılan primlerin fuzuli olduğu belirtilerek geri alınması nedeniyle talebin reddedildiği, aylığın bağlanması gerektiğinin tespiti istemli işbu davanın açıldığı, mahkemece, Almanya’da geçen çalışmaların, Sosyal Güvenlik Sözleşmesi uyarınca Almanya mevzuatına tabi olması gerektiği, Türkiye hizmetleriyle birleştirilemeyeceği, aynı tarihlerde farklı sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamında, çifte sigortalılık mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu hüküm eksik incelemeye dayalıdır. Davacıya ait sigorta primlerinin mahal personeli olduğundan bahisle Alman Yasaları uyarınca ödendiği belirgin ise de; davacı vekilince sunulan ve davalı çalışanlarının özlük haklarını gösterdiği iddia edilen Dış Temsilcilik Yönetmeliği ile ilgili yönetmeliğin özlük hakları başlıklı 5. bölümün 5.5. maddesinde atıf yapılan personel yönetmeliği kapsamında değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, söz konusu yönetmeliklerin tamamı ikmal edilip vakıf senedi ile birlikte irdelenerek elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.