2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/21580 Karar No: 2017/12888
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/21580 Esas 2017/12888 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/21580 E. , 2017/12888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Mal Rejimi Tasfiye Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Anayasanın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Mahkemece, " Dinlenen tanık beyanları ile evlilikten beklenen menfaat bittiğinden davalı tarafta boşanmayı kabul ettiğinden boşanmalarına "şeklinde yetersiz gerekçe ile karar verilmiş ancak tarafların "kusurlu davranışlarının neler olduğu” gösterilmemiştir. Yerel mahkeme, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıaların kusur olarak nitelendirdiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklamak zorundadır. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacının, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlar ve bankada mevcut paraya yönelik talebi, mal rejiminin tasfiyesi niteliğindedir. Mal rejimi sona ermeden tasfiyeye gidilemez. Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m. 225). Bu hükme göre, boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Boşanma hükmü henüz kesinleşmediğine göre, tasfiyeye ilişkin bu talebin boşanma davasından tefrik edilmesi, boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi ve bundan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu hususun nazara alınmayarak yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda l. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2017