Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13806
Karar No: 2018/2279
Karar Tarihi: 02.04.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13806 Esas 2018/2279 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/13806 E.  ,  2018/2279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/06/2016 tarih ve 2015/860-2016/421 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili; Federal Almanya Cumhuriyeti Duisburg Asliye Hukuk Mahkemesi 6. Sivil Hukuk Dairesinin 6 O 126/05 numaralı dosyasından verilen 03/05/2006 tarihli kararın ve yargılama masraflarına dair tespit kararının kesinleştiğini ve tenfiz şartlarının oluştuğunu ileri sürerek bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacı tarafından aynı talebe ilişkin açılan ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/380 esas sayılı dosyasından verilen red kararının kesinleştiğini ve kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından aynı yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olarak açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/05/2010 tarih 2009/380 esas 2010/257 karar sayılı ilamında davanın reddine dair verilen kararın kesinleştiği gerekçesi ile kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava şartları yokluğundan dolayı davanın (usulden) reddi kararına karşı nihai karar olması nedeniyle kanun yoluna başvurulabilir. Böyle bir nihai karar, ancak ilişkin olduğu dava şartlarının yokluğu hakkında kesin hüküm teşkil eder. Bu nedenle, dava şartlarının yokluğundan reddedilen dava, noksan dava şartı tamamlandıktan sonra yeniden açılabilir ve davalı bu yeni davaya karşı kesin hüküm itirazında bulunamaz. Çünkü ilk karar davanın esası hakkında verilmiş olmayıp, yalnız belli bir dava şartının yokluğuna ilişkindir. Bu dava şartı noksanlığı şimdi giderildiğine(tamamlandığına) göre, davanın esası hakkında inceleme yapılmasına bir engel kalmamış demektir. (Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Prof. Dr. Baki Kuru, Prof. Dr. Ramazan Arslan, Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Ankara 2011, sayfa 268)
    Ayrıca, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu"nun 50. maddesi uyarınca yabancı mahkeme kararının tenfizi için kararının kesinleşmiş olması dava şartıdır. Somut olayda, kesin hükme konu davada, yabancı mahkeme ilamının usulünce kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu kararın Dairemizce onanmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Eldeki dava ise, kesin hükme konu davadaki aynı yabancı mahkeme ilamının diplomatik yolla tebliği işlemi tamamlanarak yeni bir kesinleşme şerhi ile açılan bir dava olduğundan önceki davanın dava şartı (diplomatik yolla tebliği sonucu usulünce kesinleşmiş karar bulunmadığından) yokluğu nedeniyle reddedilmiş olması, bu dava şartının tamamlanılarak açılan davada kesin hüküm oluşturmadığından davanın kesin hüküm nedeniyle reddi doğru olmamış, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 02/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi