Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1950 Esas 2018/3520 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1950
Karar No: 2018/3520
Karar Tarihi: 24.05.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1950 Esas 2018/3520 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/1950 E.  ,  2018/3520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 445.57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılardan ... adına tespit ve tescil edildikten sonra 06.02.2013 tarihinde taşınmazın intifa hakkı davalı ... üzerinde kalmak kaydıyla çıplak mülkiyeti kayden bağış suretiyle diğer davalı ... Karadaş adına tescil edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak ..."ın tüm mirasçıları adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece davacının talep sonucu incelendiğinde çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescil talebinde bulunmakla elbirliği mülkiyetine dayanmış olup, bu durumda tek başına davayı takip edemeyeceğinden 30.09.2014 tarihli celsede davacıya, ... mirasçılarını davaya dahil ederek taraf teşkilini sağlanması için iki haftalık kesin süre verilmesi üzerine davacının 13.10.2014 havale tarihli dilekçesi ile ... mirasçılarını bildirerek davaya dahil edilmesini istediği, mirasçılara duruşma gününü bildirir ihtaratlı tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiği ancak ... mirasçılarından ...’ın duruşmaya gelmediği bu nedenle taraf teşkili sağlanamadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de, bu husus dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki, Mahkemece, davacıya 30.9.2014 tarihli celsede verilen iki haftalık kesin süre içerisinde davacı, sulh hukuk mahkemesi’ne hitaben düzenlediği 13.10.2014 havale tarihli dava dilekçesi ile muris ...’ın terekesine temsilci atanması isteminde bulunmuş; bu dilekçe Sulh Hukuk Mahkemesi’nce 2014/233 Esasa kaydedilmiş; Ancak Sulh Hukuk Mahkemesi’nce (davacının talebi terekeye mümessil tayini olduğu halde) talepten farklı olarak istem "mirasçılık belgesi düzenlenmesi" olarak değerlendirilerek 14.10.2014 tarih ve 2014/233-2014/225 Esas ve Karar sayılı muris ...’a ait veraset ilamı düzenlenmiş, terekeye temsilci atanması talebi
    hakkında ise olumlu veya olumuz bir hüküm ise kurulmamıştır. Anılan Sulh Hukuk Mahkemesi kararına karşı davacının yasa yollarına başvurup başvurmadığı, kararın kesinleşip kesinleşmediği ise dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca; öncelikle ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/233 Esas, 2014/225 Karar sayılı ilamının kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi, anılan karar mevcut haliyle kesinleştiyse somut olayda aktif dava ehliyetinin sağlanamadığının düşünülmesi, kesinleşmemiş ise sonucunun beklenerek oluşacak duruma göre olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
    24.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    G/K

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.