1. Hukuk Dairesi 2015/10399 E. , 2018/10425 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.05.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden dahili davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacılar ... vd. vekili Avukat, temyiz edilen dahili davalı ... gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan kardeşi ...’in maliki olduğu 1809 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 2, 3, 5, 6, 8, 12, 7, 15, 19, 22 ve 23 nolu bağımsız bölümleri davalı eşi .....’ye satış suretiyle devrettiğini, işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemiş, davacının ölümü üzerine davayı mirasçıları takip etmişler, ıslahla 2, 3, 5, 8, 19, 22, 23 nolu bağımsız bölümler bakımından miras payları oranında iptal-tescile, 6 nolu bağımsız bölüm bakımından tazminata, yargılama sırasında 3. kişiye devredilen 12, 7 ve 15 nolu bağımsız bölümler bakımından ise miras payları oranında iptal-tescile, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., mirasbrakanın kanser hastası olduğunu, sağlık harcamalarına kaynak yaratma kaygısıyla işlemlerin yapıldığını, muvazaa kastının bulunmadığını belirtmiş, dahili davalılar taşınmazları bedeli karşılığı satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
./..
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1952 doğumlu mirasbırakan ...’in 24.05.2012 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı kardeşi ......in kaldığı, başka mirasçının bulunmadığı, davacının yargılama sırasında 03.12.2012 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak kalan eş....yargılamayı sürdürdükleri, çekişme konusu 2, 3, 5, 6, 8, 12, 7, 15, 19, 22 ve 23 nolu bağımsız bölümlerin davacı ... ile mirasbırakan Ahmet Haluk adına 1/2’şer payla kayıtlı iken davacının kendi adına asaleten mirasbırakan adına vekaleten taşınmazların tamamını 09.03.2012 tarihinde davalı ...’ye satış suretiyle devrettiği, davalı ...’nin 6 nolu bağımsız bölümü dava tarihinden önce 31.05.2012 tarihinde dava dışı .... ...’na aktardığı, mahkemece taşınmaz kayıtlarına tedbir şerhi konulması amacıyla 31.07.2012 tarihinde ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, üzerlerinde tedbir şerhi olmaksızın davalı ... tarafından 12 nolu bağımsız bölümün 10.08.2012 tarihinde dava dışı ... ....’ye, 15 nolu bağımsız bölümün ise 08.11.2012 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik edildiği, yine davalı ... tarafından 7 nolu bağımsız bölümün üzerinde tedbir şerhi ile birlikte 10.09.2012 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devredildiği, davacıların ıslahla dava tarihinden önce üçüncü kişiye devredilen 6 nolu bağımsız bölüm ile 6100 sayılı ...nun 125. maddesi kapsamında yargılama sırasında davalı ... tarafından dava dışı 3. kişiye devredilen 12 nolu bağımsız bölüm bakımından miras payları karşılığı bedelin davalı ...’den tahsiline karar verilmesini, yine 7 ve 15 nolu bağımsız bölümler yönünden ise davalarını yeni malikler..... yönelterek öncelikle iptal-tescile, olmazsa miras payı karşılığı bedelin tahsiline karar verilmesini istedikleri anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu taşınmazların mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalı ...’ye devredildiği saptanmak suretiyle davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak çekişme konusu taşınmazlardaki ½ payın mirasbırakan ½ payın davacı adına kayıtlı olduğu, eldeki davada mirasbırakanın temlik ettiği ½ payın muvazaalı olduğu iddia edilmesi karşısında davacıların veraset ilamındaki miras payları oranında bu ½ pay bakımından iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, taşınmazların tamamı üzerinden 1/2 payın tapusunun iptali-tescil ve bedele hükmedilmiştir.
Öte yandan, yargılama sırasında çekişme konusu 15 nolu bağımsız bölüm kaydında şerh olmaksızın satıldığı ve dahili davalı ...’ın kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte davacıların anılan taşınmaza yönelik bedele ilişkin istekleri bakımından hüküm kurulmadan sonuca gidildiği gibi 12 nolu bağımsız bölüm yönünden taşınmazın ½ payının değeri üzerinden davacıların miras payı oranında tazminata hükmedilmesi gerekirken taşınmazın tamamı üzerinden yarısı oranında tazminata hükmedilmiş ve tazminatın hangi davalıdan tahsil edileceğine ilişkin infazda tereddüte sebep olacak şekilde hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca, kabul kapsamına alınan çekişme konusu 1809 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 2, 3, 5, 7, 8, 12, 19, 22 ve 23 nolu bağımsız bölümlerdeki ½ payın mirasbırakandan davalıya temlik edildiği gözetilerek bu miktarla bağlı kalınmak suretiyle davacıların miras payı oranında iptal-tescil ve bedel isteklerinin kabulüne kararı verilmesi, 15 nolu bağımsız bölüm bakımından ise tazminat isteği bakımından bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, dava tarihinden önce 3. kişiye satıldığı anlaşılan 6 nolu bağımsız bölüm bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kapsamına alınması da isabetsizdir.
../...
Tarafların değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalılar vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşı temyiz eden ve duruşmaya katılmayan davacıdan alınmasına alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.