8. Hukuk Dairesi 2009/4920 E. , 2010/178 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
M.. D.. vasisi R.. D.. ile S.. D.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 20.11.2008 gün ve 226/482 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan... ve ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle ...köyünde bulunan 101 ada 109; 103 ada 8, 16, 23; 114 ada 73; 123 ada 25, 86, 123; 124 ada 54, 58, 70, 89; 128 ada 1, 27, 93, 96 parseller ile ...’de bulunan 101 ada 50 parselin davalılar üzerindeki paylarının iptali ile adına tesciline; bilahare 18.12.2007 tarihli dilekçe ile miras bırakanı-annesi Feride Demirkol hissesinin adına tesciline karar verilmesini istemiş; davacının dava tarihinden önce ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/22 Esas, 2007/172 Karar sayılı ve 27.3.2007 tarihli hükmü gereğince akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmasına ve vesayet altına alınmasına, 12.2.2008 tarihli ek kararla ise R.. D..’in vasi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmış, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/ 439 Esas, 578 Karar sayılı ve 1.7.2008 tarihli hükmü ile husumete izin kararı verilen vasinin katılımıyla yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı ... ve müşterekleri, miras bırakanları Feride’nin miras payının devredilmediğini, davacı-kardeşlerinin akli dengesinin yerinde bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların ortak miras bırakanları-babaları Halil İbrahim Demirkol’dan intikal eden davalı taşınmazlarda anneleri Feride’nin miras payının davacıya devredildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Feride’nin miras payı oranında tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm davalı... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu parseller, senetsizden ...’un ceddinden intikalen ve taksimen zilyetliğinde iken 1993 yılında, karısı Feride’nin ise 2001 yılında ölümü üzerine, çocukları..., ..., ... ve kendisinden sonra ölen oğlu... evlatları Sülbiye, Şahin ve Mustafa’nın kaldığı belirtilmek suretiyle 101 ada 50 parsel 21.5.2007, diğer parseller 5.2.2007 tarihlerinde verasette iştirak halinde tespitle, sırasıyla 17.7.2007 ve 4.5.2007 tarihlerinde kesinleşmekle, sicilleri oluşmuştur.
Dosya arasında bulunan mirasçılık belgesine göre, tarafların ortak miras bırakanı Halil İbrahim Demirkol 5.11.1993 tarihinde ölmüş, geriye karısı... ile çocukları ..., ... ve ..., Salih 6.12.2006 tarihinde ölmüş ve ..., ... ve ...’yı bırakmış,...da 22.2.2001 tarihinde ölmekle yine adı geçenler mirasçısı olarak kalmıştır. Davacı, dava konusu taşınmazların, yakın miras bırakanı-annesi... tarafından 15.3.1998 tarihinde zilyetliğin devri senediyle R.. D..’e satıldığını, bilahare adı geçenden 30.3.1998 tarihli senetle satın ve devraldığını açıklayarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, yargılama safhasında ise Feride’nin miras payını satın ve devraldığını açıklayarak satın aldığını bildirdiği pay yönünden iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Dava konusu taşınmazların tarafların miras bırakanları-babaları Halil İbrahim’den miras yolu ile intikal ettiği, terekenin taksim edilmediği, halen davacının taşınmazları kiraya vermek suretiyle zilyet bulunduğu yerel bilirkişi ve taraf tanıkları tarafından bildirilmiştir. Miras bırakanın ölümü ile TMK.nun 599.maddesine göre mirasçılar mirası bir bütün olarak kazanırlar. Taksime kadar tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Mirasçılardan birinin tek başına zilyetliği sürdürmüş olması mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi, kural olarak mirasçılardan birinin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazı 3. kişiye satışı da geçerli sonuç doğurmaz. Somut olayda; davacı annesi Feride’nin, Halil İbrahim’den miras yolu ile intikal eden taşınmazları 3.kişiye-R.. D..’e sattığını, bilahare adı geçenden satın ve devraldığını açıklamıştır. Miras bırakan Halil İbrahim Demirkol’un terekesi taksim edilmediğine ve satış tarihinden tespit ve davacıya devir tarihine kadar da kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi geçmediğine göre, böyle bir satış geçerli kabul edilemez. Davacı yargılama oturumlarında annesi Feride’nin miras payını devraldığını da ileri sürmüştür. Davalı taşınmazlar öncesi itibariyle tapusuz bulunan yerlerdendir. Kadastro çalışmalarından evvel elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda paydaşlar arasında satış her türlü delille kanıtlanabilir. Ne var ki, dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, davacının annesi Feride’ye ait miras payını satın aldığı iddiası da kanıtlanamamıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Her ne kadar hüküm yalnız davalı Fatma ve Zekiye tarafından temyiz edilmiş ise de, dava konusu taşınmazlar elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunmaktadırlar.
Davalı... ve ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 333,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.