9. Hukuk Dairesi 2016/8743 E. , 2016/6877 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVALILAR : 1- ... ADINA AVUKAT ...
2-... ADINA AVUKAT ...
DAVA : Davacı, ......... Yönetim Kurulunun 18/03/2015 tarih ve 38 sayılı kararının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına ve iptaline, iptali istenilen karar ile gerçekleştirilen İstanbul....nolu şubesinin bölünmesi işleminin ve bu karar ile yeni kurulan İstanbul ...nolu şubenin tüm faaliyetlerinin tedbiren durdurulmasına, İstanbul ...nolu şubenin ortadan kaldırılmasına ve bu şube üyelerinin İstanbul.... nolu şubeye bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ............Şubesinin ilk üyesi ve kurucu başkanı olduğunu, müvekkilinin etkin sendikal faaliyetleri neticesinde şubesinin üye sayısının 1.300 e ulaştığını, 15/12/2012 tarihinden sonra profesyonel şube başkanı olarak görev yaptığını, müvekkilinin 2014 yılı haziran ayında yapılan davalının...........Genel Kurulunda genel yönetim adayı olduğunu, bu olağanüstü genel kurulda seçilemediğini, ancak müvekkilinin genel merkez genel yönetim üyeliğine aday olması seçimi kazanan genel yönetim üyelerinin müvekkiline ve genel kurulda desteklerini alamadıkları şube başkanlarına husumet beslemelerine sebep olduğunu, davalı yeni yönetimin ilk icraatının kendilerini desteklemeyen ..........Şube Başkanının profesyonelliğini sonlandırmak olduğunu, bu icraatın sonrasında müvekkilinin profesyonel şube başkanlığı görevinin de tüzüğe aykırı olarak sonlandırıldığını, müvekkilinin 2014 yılı Aralık ayında yapılan olağan genel kurulda mevcut başkan .........."nın listesinden aday olduğunu, seçimi 3 oyla kaybettiğini, davalı Sendikanın yönetim kurulunun, genel kurul sonrasında kendilerine muhalif olan şubeler hakkında yetkisiz olarak kararlar aldığını, davalı sendikanın genel merkez yönetim kurulunun yetkisi bulunmamasına rağmen bazı şubeleri bölüp yeni şubeler açılmasına karar verdiğini, bu kapsamda mevcut İstanbul .. No’lu şubesinin bölünmesine ve yeni şube açılmasına dair karar aldığını, Genel Merkez Yönetim Kurulunun 18/03/2015 tarih ve 38 sayılı bu kararının yasal düzenlemeye ve yerleşik uygulamaya aykırı olduğunu, 4688 Sayılı Kanununu 7. maddesiyle şubelerin nasıl kurulacağının belirlendiğini, buna göre bunun nasıl yapılacağının sendika tüzüğünde belirtilmesi gerektiğini, bu yasal düzenleme gereğ.. Sendikası Tüzüğünün 18. maddesinde şubelerin nasıl kurulacağının düzenlendiğini, bu konuda yönetim kuruluna genel kurulun yetki vermesi gerektiğini, Aralık 2014 yılında yapılan genel kurulda şube açılması ve kapatılması yetkisinin yönetim kuruluna verilmesi yönünde herhangi bir önerge verilmediğini ve bu yönde hiçbir karar alınmadığını, müvekkilinin başkanı olduğu İstanbul 4 no’lu şubesinin bölünmesine ve yeni bir şube kurulmasına dair verilen kararın yasal dayanağının bulunmadığını, bu durum sebebiyle müvekkilinin sendikal faaliyetinin mevcut husumet nedeniyle davalı sendikanın genel merkez yönetimi tarafından açıkça engellendiğini beyan ederek Büro Memurları Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulunun 18/03/2015 tarih ve 38 sayılı kararının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına ve iptaline, iptali istenilen karar ile gerçekleştirilen İstanbul 4 no’lu şubesinin bölünmesi işleminin ve bu karar ile yeni kurulan İstanbul 10 no’lu şubenin tüm faaliyetlerinin tedbiren durdurulmasına, İstanbul 10 no’lu şubenin ortadan kaldırılmasına ve bu şube üyelerinin İstanbul 4 no’lu şubeye bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar Cevabının özeti:
Davalı ... İstanbul....No’lu Şube Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde, ....... Genel Merkezi tarafından şubenin kurulmasına dair kararın 18/03/2015"te verilmesine rağmen, yeni yönetim listesinin 25/03/2015"te verildiğini ve şube yönetiminin böylece belirlendiğini, sendikaların her yıl ....2015"de sayıma gitmekte olduğunun ve üye sayısına bağlı olarak yetkili sendikaların belirlendiğini, bu durumun davacının art niyetli olduğunu gösterdiğini, sendikanın üye yapmaması için, ilerlememesi ve yetkili sendika olamaması için 15 Mayısa 7 gün kala dava dilekçesi vererek, yetki dönemine 3 gün kala tedbir kararı aldırdığını, bu durumun gerek sahada, gerekse üye çalışması bazında faaliyet gösterememelerine sebep olduğunu, diğer sendikalarla rekabet edilemediğini, davacının kötü niyetli olarak açtığı bu davanın çok kritik bir zamanda açıldığını ve verilen tedbir kararının çok kritik bir zamanda verilerek müvekkilinin faaliyetini tamamen durdurduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, Sendika şube ve organlarının tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetlerinin bulunmadığını, yine Tüzüğün 22/a maddesine gere sendika tüzel kişiliğini temsil etme yetkisinin sendika genel başkanına verildiğinden dava ehliyetlerinin de bulunmadığını, davanın sendika tüzel kişiliğine ve temsilcisi sendika başkanlığına yöneltilmediğinden davanın aktif ve pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davanın sendika genel merkezinin bulunduğu Ankara"da açılması gerektiğini, iptali istenen yönetim kurulu kararının 18/03/2015 tarihli olup davanın 07/05/2015 tarihinde açılmakla davanın yasal 1 aylık hak düşürücü sürede açılmadığını, Yönetim Kurulu Kararının Ana Tüzüğe ve Genel Kurul"un verdiği yetkiye dayandığı için mevzuata uygun olduğunu, Sendikanın 12-13.12.2014 tarihinde gerçekleştirdiği 5. Olağan Genel Kurulunda şube ve temsilcilik açma, birleştirme ve değiştirmeye merkez yönetim kurulunun yetkili kılındığını, davacının da bu genel kurulda hazır olduğunu, herhangi bir ihtirazi kaydının bulunmadığını, kararın objektif kriterlere dayandığını, 4 nolu şubeye bağlı işyerlerinde üye sayılarının 2015 yılında düştüğünü, dava konusu yönetim kurulu kararının İstanbul şubesinin faaliyet alanının geniş olması, bir şube daha kurularak daha iyi faaliyette bulunarak üye sayısını artırmak amacıyla alınmış bir karar olduğunu, sendikanın faaliyet alanı olan hizmet kolunda onlarca farklı kamu kurumu olduğu için ilgili işyerlerinde çalışan kamu görevlilerinin ihtiyaçlarının giderilmesi ve kendileriyle ilgilenilmesi talepleri neticesinde daha fazla şube ve daha fazla mesai sarf edilerek sendikal faaliyette bulunulması amacıyla bu kararın alındığını, en yüksek üye sayısına sahip .......... Adliyesinin davacının yöneticiliğini yaptığı İstanbul ... nolu şubeye bağlı olup, şubenin tüm sendikal faaliyetlerinin devamının davacının yükümlülüğünde olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği ...........in kurulacak İstanbul ....Nolu şubesinin geçici yönetim kurulu üyesi olmadıklarını, davacının profesyonelliğinin sonlandırılmasının hukuka uygun olduğunu, ihtiyati tedbirin uygulanmasının sendikal faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyecek nitelikte olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı ... Merkez Yönetim Kurulu"nun almış olduğu 18/03/2015 tarih ve 38 sayılı kararın, davalı Sendika Genel Kurulu"nun .... no’lu Şube"nin bölünmesi, ....no’lu Şube"nin kurulması ve şubelerin faaliyet alanlarının düzenlenmesi konusunda açık ve somut bir biçimde yetki vermemiş olması, ayrıca söz konusu kararın TMK"nun 2. maddesinde düzenlenen objektif iyiniyet kurallarına da aykırı olması nedeniyle hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile davalı ... Merkez Yönetim Kurulu tarafından alınan 18/03/2015 Tarih ve 38 Sayılı kararın iptaline, 10 Nolu Şubenin kapatılmasına ve 10 Nolu şubenin üyelerinin 4 Nolu şubeye bağlanmasına karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı Sendika genel merkezi vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Sendikalar, hukukumuzda özel hukuk tüzel kişisi sayılmaktadır. Sendika şubelerinin ise tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Üye ve delegelerin dava açma ehliyetine karşılık, sendika şubelerinin tüzel kişiliği olmadığından dava açma ehliyetleri yoktur.
Sendika ve şubesi aralarındaki ilişkilerde sendika hürriyetinin temel ilkelerine uymakla yükümlüdürler.
Sendika şubelerinin genel kurul faaliyetleri de dahil faaliyet ve işleyişleri aynen sendikalarda olduğu gibi demokratik ve hür sendikacılığın ilkelerine ve hukuk devletinin esaslarına uygun olmalıdır.Kanuni ve hukuka uygunluk birlikte aranmalıdır.( Prof. Dr. Kadir ARICI DEMOKRATİKLİK VE HUKUKA UYGUNLUK ACISINDAN SENDiKA ŞUBE GENEL KURULLARI Kamu-is; C: 9, S: 1/2007, s . 26)
Sendikalar hukukunda, tüzel kişiliğin sadece sendika genel merkezlerine ait olması ve sendika şubelerinin tüzel kişiliğinin bulunmaması sebebiyle, genel merkez ile şube arasında menfaat çatışması durumunun bulunması hali dışında sendika şubelerine dava yöneltilemez.
Bu nedenle somut uyuşmazlıkta Sendika Genel Merkezi davalı olarak gösterilmişken, taraf ehliyeti bulunmayan 10 nolu şubenin de davalı olarak gösterilmesi ve adı geçen şubenin mahkemece tüzel kişiliğinin kabul edilmesi isabetsizdir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 6/1. maddesi uyarınca, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı Kanun"un 14/1. maddesi ise, bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu hükme bağlamıştır.
Davalı Sendika Tüzüğü"nün 2.maddesinde Sendika"nın merkezinin.................. olduğu belirtilmiştir.
Davacı, davalı Sendika"nın ............Adliyeler Şubesi’nin başkanı olarak görev yapmakta olup, davalı Sendika Genel Yönetim Kurulu kararının iptalini talep etmiştir. 6356 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerekmekte ise de, 6356 sayılı Yasa"nın 79.maddesi şube ya da genel merkez yönetim kurulu kararlarına karşı açılacak davalara ve yetkili mahkemeye ilişkin bir düzenlemeyi içermemektedir. Keza bu yasaların boşluk halinde uygulanmasını emrettiği Türk Medeni Kanunu ile Dernekler Kanunu"nda da konuya hasren yapılan bir düzenleme yoktur.
Bu nedenlerle, somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK hükümlerine göre yetkili mahkemenin belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nun 6/1.maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı Sendika"nın merkezi Ankara olduğuna göre davada yetkili mahkeme bu hali ile Ankara İş Mahkemeleridir. Her ne kadar İstanbul Şubelerine ilişkin bir işlem yapılmış ise de, şubenin yaptığı bir işlem ya da aldığı bir kararın iptali sözkonusu olmadığından, davada şubenin bulunduğu yer mahkemesi olan İstanbul İş Mahkemeleri yetkili değildir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.