2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12078 Karar No: 2020/2433 Karar Tarihi: 12.02.2020
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/12078 Esas 2020/2433 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Yargıtay tarafından bozulan bir hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçuna ilişkin mahkumiyet kararı incelenmiştir. Mahkeme kararında, Yargıtay denetimine uygun olacak şekilde kanıtların, sonuçların, iddia ve savunmaların açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiği belirtilerek eksiklikler tespit edilmiştir. Ayrıca, sanığın müdafisi bulunmaksızın verdiği savunmanın yeterli görülerek hüküm kurulduğu ve bu durumun CMK'ya aykırı olduğu belirtilmiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 32/2. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 150/2, 230, 232, 289. maddelerine atıfta bulunulmuştur. TCK'nın 32/2. maddesi, kişinin savunma hakkını kullanabilmesi için avukatla temsil edilmesi gerektiğini belirtmektedir. CMK'nın ilgili maddeleri ise, kararların Yargıtay denetimine açık olması gerektiğini ve bu nedenle gerekçelerin detaylı olarak belirtilmesinin zorunlu olduğunu ifade etmektedir.
2. Ceza Dairesi 2019/12078 E. , 2020/2433 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34, 230, 232 ve 289. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanığın eyleminin ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan sanık hakkında 07/06/2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara atıfta bulunmakla yetinilerek gerekçeden yoksun olarak hüküm kurulması, 2-Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre 5237 sayılı TCK’nın 32/2. maddesi kapsamında olduğu tespit edilen sanık hakkında, daha sonra müdafii atanmış olmakla birlikte, müdafii bulunmaksızın alınan savunması ile yetinilerek hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin, bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 12/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.