17. Hukuk Dairesi 2015/6559 E. , 2018/75 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili idaresindeki motosikletle davalının sürücüsü olduğu aracın, 22.06.2005 tarihinde çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, tespit tutanağındaki kusuru kabul etmediklerini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 21.07.2014 tarihli dilekçe ile talebini 78.753,63 TL. olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacının asli kusurlu ve alkollü olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 78.753,63 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL sinin olay tarihi olan 22/06/2005 tarihinden itibaren, 77.753,63 TL"sinin de ıslah tarihi olan 18/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/06/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ... haksız fiil sorumlusu olup herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kaza tarihinde yükümlü olduğu tüm borçlar yönünden temerrüde düşer. Zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir. O halde, dava edilen miktar ile ıslah edilen miktar için faiz başlangıç tarihi konusunda ayrıma gidilmesi, ıslah edilen kısım yönünden faiz başlangıcının kaza tarihi olarak kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedeni ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinin tamamen silinerek, yerine; “Davanın KISMEN KABULÜ ile; 78.753,63 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 22/06/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.546,76 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.