19. Hukuk Dairesi 2016/3894 E. , 2016/6908 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, önceki ticari ilişkiler doğrultusunda davalıya verilen 110.000 TL toplam bedelli çeklerin ödenemediğini, müvekkilinin mali durumunun bozulması üzerine iflasın ertelenmesi talebinde bulunulduğunu ve bu talebin asliye ticaret mahkemesince kabul edilerek iflasın bir yıl süre ile ertelendiğini, bu süreçte davalının müvekkilinden çekler ve cari hesap nedeniyle olan toplam 113.298,33 TL alacağının karşılanması amacıyla davalıya mal verilmesi konusunda anlaşılıp bedeli 113.301,45 TL olan malların davalıya sevk irsaliyesi ile teslim edildiğini, teslimatın davalının kabulünde olduğunu, teslim anında orada olmayan davalı temsilcisinin sonra imzalayacağını beyan etmesi üzerine teslim edilen mallara ilişkin faturanın davalıya teslim edildiğini, ancak davalının fatura bedelini yüksek bularak faturayı kabul etmediğini, oysa malların davalının alacağına karşılık olarak alacak miktarı karşılığında satıldığını ileri sürerek, müvekkilinin davalının elinde olan 110.000 TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile alacaklarının tahsili amacıyla yapılan görüşmede adedi 72 TL"den olmak üzere mal verilmesi konusunda sözlü olarak anlaşıldığını, bu anlaşma doğrultusunda müvekkiline toplam 771 parça mal teslim edildiğini, bunların tutarına karşılık davalının 55.512 TL fatura kesmesi gerekirken davalının tek taraflı 113.301,45 TL bedelli fatura kestiğini, faturanın bu sebeple süresi içinde iade edildiğini, malların gerçek kıymetinin Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/33 D.iş sayılı dosyası üzerinden tespit edildiğini, bu tespit ile 771 parça malın kıymetinin 24.620 TL olarak takdir edildiği ve tespit raporuna süresinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle bu miktarın taraflar arasında kesinleştiğini savunarak, davanın reddine ve % 20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, alacağa karşılık olarak davalıya teslim edilen malların teslimi ve malların miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, tarafların teslim edilen malların bedeli konusunda yazılı delil ibraz edemedikleri, mahkemece ürünlerin teslim tarihi itibariyle toplam bedelinin KDV dahil 76.960,04 TL olarak belirlendiği, bu miktarı için davacının davalıya borçlu olmadığı, ancak üçüncü kişilerin haklarının korunması açısından çeklerin iadesi talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilerince temyiz edilmiştir.
Dava çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasında davaya konu çeklerin mal karşılığı verildiği, çeklerin bedellerinin davacı tarafından ödenmemesi üzerine davacının da davalıya borcuna karşılık 771 parça muhtelif cinste tekstil ürünü verdiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, verilen malların teslim tarihi itibariyle rayiç değerleri konusundadır. Davalı tarafından dava açılmadan yaptırılan tespit sırasında alınan bilirkişi raporunda ürünlerin toplam satış değerinin 24.620 TL olduğunun belirtildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda aldırılan raporda ise ürünlerin rayiç değerinin 71.259,30 TL olduğu belirtilmiş olup, bu rapora her iki taraf itirazda bulunmuştur. Mahkemece tarafların itirazları göz önüne alınarak bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla yeni bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 20/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.