23. Hukuk Dairesi 2015/751 E. , 2016/2685 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından sözleşme gereğince kendisine düşen dubleks meskene 2011 yılı sonuna doğru taşınıldığını, ardından davalı yüklenici tarafından eksik ve ayıplı yapılan imalatlar nedeniyle mağduriyet yaşandığını, mevcut durumun müvekkili tarafından... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ... D.iş sayılı dosyası kapsamında tespit ettirildiğini ileri sürerek, 7.752.00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya konu taşınmazı 2011 yılı içerisinde teslim ettiğini, davanın süresinde açılmadığını, eksikliklerin giderilmesi için talep edilen miktarın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşme uyarınca davacı tarafa verilen taşınmazda tesisat, doğrama, tavan, teras, yalıtım, eksik yapılan işler ve yarım bırakılan işler v.b. unsurlarda imalat, işçilik ve malzeme hatası bulunduğu, davalı tarafın ilgili eksiklikleri, eksik yapılan işlerden kaynaklanan hasarları, yarım bırakılan, yapılmayan işleri ve hatalı yapılan kısımları gidermediğinin sabit olduğu, eksik ve hatalı yapılan işlerin toplam bedelinin 10.080,00-TL olduğu, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile 7.752,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, taraflar arasındaki eksik ve ayıplı iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nın 477/3. ( 818 sayılı BK"nın 362/3.) maddesi, "Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır."hükmünü içermektedir.
Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda 6098 sayılı TBK"nın 474 ( 818 sayılı BK"nın 359), gizli ayıplarda ise 6098 sayılı TBK"nın 477. ( 818 sayılı BK"nın 362.) maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, 6098 sayılı TBK"nın 475. ( 818 sayılı BK"nın 360.) maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir.Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır.
Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede farkedilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile varolan bozukluğu
görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir.Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (TBK m.474); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir (TBK m. 477). Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde (TBK m. 147/son ) talep edilebilir. Eğer eser iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (YHGK"nın 02.02.1979 gün 1977/11-393 E. 1979/80 K. sayılı ve Dairemizin ... tarih ve ... E.,... K. sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.)
Dosya kapsamından, mahkemece alınan bilirkişi raporunda bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edilmesine rağmen itirazlarının cevaplandırılmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, YHGK"nın 13.05.2009 tarih ve 13-160 E., 185 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, ayıp ihbarı kural olarak şekle tabi bulunmayıp içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafın haberdar olmasını sağlamaya elverişli hertürlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulü mümkün olup, tespit dilekçesinin ya da raporunun tebliği işleminin de ayıp ihbarı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Ne var ki, somut olayda teslimin 2011 yılında yapıldığı uyuşmazlık dışı olduğu gibi, 22.05.2013 tarihinde tespit yapılmış olup, tespit raporu davalı tarafa 13.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, işbu dava da 09.07.2013 tarihinde açılmış olduğundan açık ayıplarla ilgili süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı olarak nitelendirilemez. Diğer yandan, dava dilekçesinin ekindeki davalı tarafça davacı vekiline gönderildiği anlaşılan ve davalı tarafça cevap dilekçesinde kabul edilen dilekçe ile, davalının kapıların ayarlanması, banyo pencerelerinin yapılması ve tavan boyalarının yenilenmesi işini gidermeye hazır olduğunu belirttiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, davalı tarafça yapmaya hazır olduğu bildirilen imalat kalemleri yönünden eksik iş niteliğinde olanlar ile ilgili zaten ihbar gerekmediği, ayıplı olanlarla ilgili de ihbar aranmaksızın sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmelidir.
Davalı tarafça yapılmaya hazır olduğu bildirilen imalat kalemleri dışındaki imalat kalemleri yönünden ise, bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle kalemler tek tek değerlendirilerek, bunların ayıplı iş mi, yoksa eksik iş mi, ayıplı işlerin ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğunun belirlenmesi, inşaatın davacılara fiilen teslim edildiği tarih itibarıyla açık ayıplarla ilgili teslimden sonra yükleniciye TBK"nın 474. (BK"nın 359) maddesinde öngörülen sürede ihbarda bulunulup bulunulmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da ayıbın ortaya ne zaman çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin TBK"nın m. 477. (BK"nın 362) maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği hususları üzerinde durulması,.... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin... D.iş sayılı tespit dosyasında alınan raporun davalı tarafa tebliği ayıp ihbarı niteliğinde ise de, belirlenecek açık ayıp kalemleri yönünden bu şekilde yapılan ayıp ihbarının TBK"nın 474. maddesinde öngörülen sürede yapılmadığı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.