Esas No: 2016/4068
Karar No: 2017/2966
Karar Tarihi: 24.05.2017
Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/4068 Esas 2017/2966 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4068
Karar No : 2017/2966
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacılar) : 1- , 2-
Vekili : Av.
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) :
Vekilleri :
Feri Müdahil (Davalı Yanında) :
Vekili : Av.
Temyiz Eden Müdahil (Davalı Yanında) :
Vekili : Av. A
Temyiz Eden Müdahil (Davalı Yanında) :
Vekili : Av.
İstemlerin Özeti : ... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:...; K:... sayılı kararının taraflarca hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davacı tarafından temyiz istemlerinin reddi Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır. Davalı idare ve müdahiller tarafından Mahkeme kararının bozulması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi:
Düşüncesi : Mahkeme kararının faiz ve nispi harca ilişkin kısımlarının bozulması diğer kısımlarının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce; dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıların 29 haftalık prematüre olarak doğan ikiz çocuklarından ...doğum sonrasında tespit edilemeyen ROP hastalığı sonucu görme yetisini tamamen kaybetmesi olayında zamanında teşhis koyup, tedavi uygulamayan davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 477.735,30-TL maddi (maddi tazminat isteminin ıslah edilmesi sonucu) ve davacıların her biri için 70.000 TL olmak üzere 140,000-TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
... İdare Mahkemesince; davacılardan 'un 29 haftalık hamileyken 23.09.2009 tarihinde .... Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde biri erkek diğeri kız olmak üzere ikiz doğum yaptığı, prematüre olarak doğan çocukların bazı organlarının işlev görüp görmediğinin tespiti için 21.10.2009 tarihinde ... Çocuk Hastanesine sevk edildikleri, çocuklardan Z....adlı kız çocuğunun, gözündeki ROP hastalığının zamanında teşhis konulup, tedavi edilmemesi nedeniyle görme yetisini tamamen kaybettiği, Z.....'a uygulanan tedavi sürecinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığı hususunun tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu'na yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 27.11.2013 tarih ve 8577 sayılı rapor ile çocuktaki maluliyet oranının belirlenmesine ilişkin 03.12.2014 tarih ve 15439 sayılı raporda özetle; davacılardan 'un 29 haftalık hamileyken ..... Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde biri erkek diğeri kız olmak üzere 23.09.2009 tarihinde ikiz doğum yaptığı, çocuklardan Z...... adlı kız çocuğunun ileri derecede PM, RDS tanılarıyla aynı gün yoğun bakım ünitesine yatırıldığı, 21.10.2009 tarihinde ... Çocuk Hastanesine sevk edildiği, 23.10.2009 tarihinde yapılan göz muayenesinde pupil dilate edilemediği, iki hafta sonra kontrol önerildiği, 06.11.2009 tarihinde yapılan göz muayenesinde ROP izlenmediği, dört hafta sonra kontrol önerildiği, 03.12.2009 tarihinde yapılan muayenesinde ise evre 5 ROP teşhisi konulduğu, prematüre bebeklerin ROP muayenelerinin zor olduğu dikkate alındığında, 23.10.2009 tarihinde bebek bir aylıkken yapılan muayenede pupil dilate edilemediğinden iki hafta sonra kontrol önerilmesinin tıp kurallarına uygun olduğu, 06.11.2009 tarihindeki muayenesinde ROP izlenemediğinin kayıtlı olduğu,, muayenede yapılan retina değerlendirmesine ait hiç bir bulgu tarif edilmediği, bebekte ROP izlenmediğini teyit etmeye yeter ölçüde tıbbi bulgu tanımlanmadığı, bu nedenle muayenenin güvenilirliği konusunda tıbbi yorum yapmanın mümkün olmadığı, normalde 1-2 hafta sonra kontrol önerilmesi gerektiği halde 4 hafta sonra sonra önerilmesinin tedavi şansını azaltması nedeniyle kusurlu bir davranış olduğu, bünyesinde bu konuda uzmanlaşmış personeli istihdam etmeyen kurumun, prematüre bebekleri bu konuda uzmanlaşmış kliniklere sevk etmekle veya uzmanlaşmış hekimleri muayeneye çağırmakla yükümlü olduğu, söz konusu eksikliğin idarenin hizmet kusuru yönünden hukuksal değerlendirmelerle açıklığa kavuşturulması gerektiğinin mütalaa olduğu, çocuğun %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği değerlendirmelerine yer verildiği, davacıların çocuğu Z.....'un görme yetisini tamamen kaybetmesi olayında zamanında teşhis koyup, tedavi uygulamayan davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu, uyuşmazlık konusu olay nedeniyle uğradığı maddi zararların hesaplanması için dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda; davacıların çocuğu Z.....'un meslekte kazanma gücünü %100 oranında kaybettiği dikkate alındığında oluşan toplam zararın 477.735,30 TL olduğu tespitine yer verildiği, davacılar tarafından verilen 29.04.2015 tarihli dilekçeyle; dava dilekçesinde 60.000 TL olarak talep edilen maddi tazminat miktarının 417.735,30 TL artırılmak suretiyle 477.735,30 TL olarak ıslah edildiği dikkate alındığında, toplamda 477.735,30 TL maddi tazminatın davalı idarece davacılara ödenmesine, davacıların çocuğunun görme yetisini ve meslekte kazanma gücünü tamamen kaybettiği dikkate alındığında, oluşan hizmet kusurunun ağırlığı değerlendirilerek davacıların uğradığı manevi zararı bir nebze de olsa hafifletmek için baba için 70.000 TL, anne için 70.000 TL olmak üzere toplamda 140.000,00 TL manevi tazminatın idarece davacılara ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Taraflarca Mahkeme kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek, aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyize konu mahkeme kararının davacılar tarafından ıslah dilekçesinde talep edilmesine rağmen faiz istemi hakkında hüküm kurulmamasına yönelik kısmı ile nispi karar harcının davacılara tamamlattırılmasına yönelik kısmı dışındaki kısmı usul ve hukuka uygun olup 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından davalı idare ile müdahillerin anılan kısımlara yönelik temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.
Kararın faize ilişkin kısmı yönünden davacıların temyiz istemine gelince;
Davacılar tarafından tazminat miktarlarını hesap bilirkişisi raporundaki miktar oranında arttırdıkları ıslah dilekçesinde faiz talep etmelerine rağmen davanın faize ilişkin kısmı hakkında bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, faiz istemi hakkında hüküm kurulmaması yönünden Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Kararın davacılara tamamlattırılan nisbi karar harcına yönelik davacıların temyiz istemlerine gelince;
Mahkemece, nisbi karar harcının hükmolunan miktar üzerinden 42.197,50-TL olarak hesaplandığı, dava açılırken yatırılan 2.970,99-TL'nin mahsubu ile kalan 39.227,50-TL'nin davacılara tamamlattırılmasına karar verildiği, diğer harç ve posta giderleri ile birlikte 42.197,50 TL harcın da dahil edilerek 44.011,65 TL yargılama giderinin davalı idarece davacılara ödenmesine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından dava açılırken 2.970,99-TL harç yatırılmış olup ıslah neticesinde arttırılan miktar üzerinden ayrıca 7.134,00-TL daha harç yatırılmıştır. Davacının toplam yatırmış olduğu harç 10.104,99-TL olmasına rağmen karar sonucunda hükmolunan tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 42.197,50-TL harçtan hesaplama hatası yapılarak sadece dava açarken yatırılan 2.970,99-TL mahsup edilmiştir. Mahkeme kararında bu yönüyle isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idare ve müdahillerin temyiz istemlerinin reddi ile .... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:...; K:... sayılı kararının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne ilişkin kısmının ONANMASINA, davacıların temyiz istemlerinin kabulü ile kararın faiz istemi hakkında hüküm tesis edilmemesine ilişkin kısmı ile nispi harca ilişkin kısımlarının BOZULMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.