14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10273 Karar No: 2017/482 Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10273 Esas 2017/482 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, davalılar aleyhine ortaklığın giderilmesi istemiyle dava açtı. Mahkeme, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verdi. Ancak davalılardan birinin adres ve kimlik bilgilerinin doğru şekilde belirlenmediği, ayrıca paylaştaki diğer bir malik ile bir kısım davalının murisinin aynı kişi olup olmadığının belirlenemediği ortaya çıktı. Bu sebeplerle hükmün bozulmasına karar verildi. Kararda, paydaşlığın giderilmesi davalarının paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz ve taşınır mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır şeklinde belirtilen HMK'nın 27. maddesi ile davada bütün paydaşların yer alması zorunluluğunun bulunduğu ifade edildi. Ayrıca, paydaşlardan birinin ölümü halinde mirasçılarının da dava sürecine dahil edilmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri: HMK'nın 27. maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10, 21 ve 35. maddeleri.
14. Hukuk Dairesi 2016/10273 E. , 2017/482 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 21.04.2016 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olaya gelince; davalılardan.... ve Tic. Ltd. Şti’ne dava dilekçesinin doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine tebliğ edilmesi usulüne uygun olmadığından, anılan davalıya dava dilekçesinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. ve 21. maddelerine göre tebliği, tebliğ edilemediği takdirde 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ./..
2016/10273-2017/482 -2- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında paylı malik ... ile bir kısım davalıların murisi ... (evlenmekle ...)’ın aynı kişi olup olmadığı anlaşılamamıştır. Mahkemece, tapu maliklerinden ...’in, ... (evlenmekle ...) ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi, aynı kişi olması halinde tapuda kimlik bilgilerinin idari yoldan ya da dava yolu ile düzeltilmesi için davacı vekiline yetki ve süre verilmesi, aksi halde adı geçen paylı malikin adres ve kimlik bilgileri nüfus ve tapu müdürlüğünden araştırılarak sağ ise kendisinin, ölü ise ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının usulüne uygun olarak davaya katılmalarının sağlanması ve sonucuna göre taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Kabule göre de; paydaşlardan ... ...’nin mirasçılarından kendisinden sonra ölen eşi ... ...’nin mirasçısı ... ...’nin davada yeralması sağlanmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 23.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.