22. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/876 Karar No: 2018/3236 Karar Tarihi: 14.02.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/876 Esas 2018/3236 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2018/876 E. , 2018/3236 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı tarafından kıdem tazminatının ödeneceği belirtilerek işe iade davası açılmasının önlenmesi amacıyla ikale sözleşmesi imzalanması gerektiği aksi halde haklarında olumsuz referans verileceği hususunda baskı yapıldığını, bu baskı ortamında belgelerin imzalatıldığını ileri sürerek fazla çalışma ücreti, dört aylık kısa dönem çalışma ücreti ve sosyal haklar ile yıllık izin ücretinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalı tarafça temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce, “Taraflar arasında imzalanan ikale sözleşmesinin geçerli olup olmadığı ve bu sözleşme ile ibra edilen hususlarda davacının alacaklı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacının iş sözleşmesi 08.03.2012 tarihinde ikale ile sona erdiği iddia edilmiştir. Mahkemece, ikale sözleşmesinin altındaki imzanın davacıya sorularak kendisine ait olduğu tespit edildiği takdirde ikale sözleşmesine değer verilerek sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve yapılan yargılama sonrasında 24/11/2016 tarihli celsede davacı asilin ikale sözleşmesini kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım yıllık izin ücretlerinin ödenmesi karşılığında imzaladığını beyan ettiği, bununla beraber ikale sözleşmesinde ücret ve ekleri ayrıca fazla mesai ve genel tatil günlerindeki çalışmalar hususunda davacının davalıyı ibra ettiği yönünde maddelerin mevcut olduğu, ikale sözleşmesi içeriğinde belirtilen ibraların Borçlar Kanunu’nun 420/2. maddesi gereğince herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığı, işbu davanın işe iade davası olmadığı gibi dava dahilinde kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talebinin mevcut olmadığı, talep edilen alacak kalemlerinin hak edilmesinin feshin yapılış şekline bağlı olmadığından ikale sözleşmesine değer verildiğinde dahi hüküm altına alınmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yönünden usulü müktesep hak oluşur ve bozmaya uygun araştırma yapılması zorunluluğu doğar. Mahkemece, bozmaya uyma kararı verildiği, ikale sözleşmesinin altındaki imzanın davacıya sorulup davacıya ait olduğunun tespit edildiği halde, ikale sözleşmesine değer verilmeyerek bozmaya uygun karar verilmemiştir. Hal böyle olunca, bozma kararının gereği yerine getirilerek davanın reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.