Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1358
Karar No: 2016/2682
Karar Tarihi: 27.04.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1358 Esas 2016/2682 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/1358 E.  ,  2016/2682 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    ASIL DAVADA DAVACI-BİR. DAVADA
    Vek. Av. ...
    ASIL DAVADA DAVALI-BİR. DAVADA
    Vek. Av. ...

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekili ile birleşen davada taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında süregelen ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu hizmetlerden dolayı toplam 17.122,00 TL alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için ... sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davaya konu edilen faturaların müvekkili şirket tarafından kabul edilmeyerek iade edildiğini, bu faturalardan dolayı borçlarının olmadığını, aksine kendilerinin alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 1.415,14 TL asıl alacak, 168,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.558,54 TL yönünden itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının tahsiline ilişkin kurulan hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 03.07.2008 tarih, .... ilamı ile, davacı yanın takibine dayanak kıldığı faturalara ilişkin voucherlarda gösterilen alacağını ispatlayıp ispatlayamadığı üzerinde durulmak ve gerekirse oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden taraf itirazları dikkate alınarak yeni bir rapor tanzimi istenip varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmak üzere bozulmuştur.
    Bozma ilamından sonra açılarak birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete çeşitli zamanlarda yaptığı hizmetler karşılığında 4.711,00 TL ve 3.150,00 TL bedelli faturalar düzenlendiğini, bunların haricinde yine davalı şirkete 2003-2004 yılları arasında çeşitli zamanlarda bir kısmı USD karşılığı olarak toplam 6.761,50 TL avans ödemesi yapıldığını, bu ödemelerin karşılığında ise herhangi bir hizmet alınmadığını, bu alacakların ödenmesi için davalıya gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, davalının borcunu ödememesi sebebiyle ... dosyasında takip yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.

    .../...
    S.2.


    Birleşen davada davalı vekili, davacı şirketin takibe dayanak yapmış olduğu iki adet faturadan birinin müvekkiline tebliğ edilmemiş olduğunu, diğerinin ise fatura içeriğinde açıklama olmaması nedeniyle iade edildiğini, bu faturalardan dolayı borçlarının bulunmadığını, davacının sunmuş olduğu tediye makbuzlarının iki tanesi dışındakileri 2003 yılını içermesi ve belirli bir gerekçeye dayanmaması nedeniyle kabul etmediklerini, tarafların 2000 yılından beri çalışmakta olduklarını, bu çalışmaları nedeniyle birbirlerine para transferi yaptıklarını, bundan dolayı davacının iddia ettiği ödemelerin mükerrer ve hesaplaşılması yapılmış eski bakiyeler olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların defterleri usulüne uygun tutulmadığından ve taraflarca kabul edilen faks kayıtlarında tarafların yapmış oldukları hizmetlere yönelik kayıtlar ve havaleler bulunduğundan alacak-borç ilişkisinin faks kayıtlarına göre çözümlendiği, faks kayıtlarında olmayan ve taraflarca ispat edilmiş olan alacakların da faks içeriklerinden tespit edilen alacaklara eklendiği, asıl davada davacının 25.08.2004 tarih 0141304 nolu 7.598 USD bedelli faturasında 5 kişi için düzenlenen voucher belgesindeki alacağın ispat edildiği, bedelinin de 1.234 USD olduğu, diğer voucher belgelerinde talep yazısı imzalı olmadığından hizmet verilen müşterilere hizmetin davalının talebi ile yapıldığının ispat edilemediği, 10.09.2004 tarih 014323 nolu 5.269 USD bedelli faturanın da dayanak belgeleri olan voucher belgelerinde davalı imzası olmadığından ispat edilemediği, ancak 25.08.2004 tarih 0141304 nolu 7.598 USD bedelli faturanın 2.806 USD"lik bölümünün davalı tarafça faks hesaplaşması ile kabul edildiği, birleşen davada 31.08.2004 tarih 925712 nolu 2.700 USD bedelli faturanın dayanak belgelerinde hizmetin davalının talebi ile yerine getirildiğinin ispat edilemediği, 05.01.2002 tarih 140742 nolu 3.150,00 TL bedelli faturanın dayanağı belgelerin imzalı olması ve davalı tarafından kabul edilmesi nedeniyle bu fatura alacağının ispat edilmiş olduğu, ancak bu alacağın faks kaydından önceye dayandığı için faks kaydı içerisinde bulunduğunun kabul edildiği, faks kaydında tarih yok ise de üst bölümünde 2003 dönemi olduğunun yazılı olduğu, faksın bir nevi mutabakatlaşma olduğu kabul edildiğinden bu alacağın bu mutabakat ile hesaplaşılmış olduğu, davacının göndermiş olduğu havale bedellerine ilişkin sunmuş olduğu havale dekontlarının davalı tarafından kabul edildiğinden ispat edilmiş olduğu, faks kayıtlarında davacının 5.858 USD alacaklı olduğu, ancak 2.806 USD"lik ödeme kalemlerinin faksta davalı alacağı olarak gözüktüğü, bu sebeple davacının (5.858 USD- 2.806 USD) 3.052 USD alacağı bulunduğu, buna göre,davacının 3.052 USD ve 1.500,00 TL ve 733,00 TL havale alacağı bulunduğu, davalının ise alacağı kalmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile itirazın 6.776,31 TL asıl alacak, 6.216,13 TL işlemiş faiz, 2,50 TL matbu evrak gideri, icra gideri, vekalet ücreti ile 6.776,31 TL asıl alacağa 15.01.2008 takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek avans faizi ile birlikte iptaline, hüküm altına alınan alacak miktarının % 40"ı üzerinden hesaplanan 5.196,97 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davacı vekili ile birleşen davada taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekili ile birleşen davada taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    .../...

    S.3.

    2-Asıl ve birleşen dava, turizm hizmeti bedeli için düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davada imza bulunan voucher belgeleri ile ilgili taleplerin kabulüne karar verilmiş, imza bulunmayan belgelerle ilgili talep reddedilmiştir. Asıl davada uyulmasına karar verilen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin bozma ilamında, voucherlarda gösterilen alacağın kanıtlanıp kanıtlanmadığı üzerinde durulması gerektiği belirtilmiştir. Asıl davada, 25.08.2004 tarihli faturada imza bulunmayan voucher belgelerinde 2 kişi dışında diğer 13 kişi için konaklama hizmeti verildiği ve 10.09.2004 tarihli faturaya konu 14 kişi için konaklama hizmeti verildiği belirlenmiştir.
    Bu durumda mahkemece, asıl dava yönünden 2 kişi dışında takip dayanağı faturalardaki hizmetin verildiğinin kabulü ile, asıl davada verilen 09.07.2007 tarihli kararın davacı tarafça temyiz edilmemesi sebebiyle davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak karar verilmelidir.
    Birleşen dava yönünden ise, 31.08.2004 tarihli faturaya konu hizmetin verildiği bilirkişi kurulunca belirlenmiş olup, mahkemenin voucher belgelerinde imza bulunmadığı gerekçesiyle bu faturaya yönelik istemin reddine karar vermesi isabetli olmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, asıl davada 25.08.2004 tarihli faturaya konu hizmetin 2 kişi dışında verildiği, 10.09.2004 tarihli faturaya konu hizmet ile birleşen davaya dayanak 31.08.2004 tarihli faturaya konu hizmetin verildiği, faks yazışmaları ile belirlenen kabul miktarı, avans ödemeleri gözetilerek, bilirkişi kurulundan tarafların alacak tutarları ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre, asıl davada davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak, bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekili ile birleşen davada taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekili ile birleşen davada taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davacı ile birleşen davada taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi