9. Hukuk Dairesi 2016/4031 E. , 2016/6862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı belediyeden özel koruma ihalesi alan taşeron ...Güvenlik Şti."nde 03.06.2005-31.12.2013 tarihleri arasında özel koruma görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları olduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ikramiye, fazla mesai ve fazla mesai ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacının, diğer davalı şirketin işçisi olduğunu ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirtirken, diğer davalı alt işveren vekili şirketin yeni dönem ihaleyi alamadığını, davacının ihaleyi yeni alan şirkette çalışmaya devam ettiğini ve diğer iddiaların doğru olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı belediyenin güvenlik hizmeti ihtiyacını hizmet alımı suretiyle karşılama kararı alması 4857 sayılı yasanın 2/6 maddesi kapsamında işletmesel bir karar ve bu durumda hizmet alımı yaptığı taşeron şirket ile aralarındaki hukuki ilişki asıl-alt işveren ilişkisi olduğu, bu nedenle birlikte sorumlu oldukları kabul edilerek ve hesap raporuna itibar edilerek, davalı şirketin akdin sona erdiğine dair ortaya koyduğu bir irade olmadığı ve ihaleyi yeni alan şirket işverenliğinde iş sözleşmesinin devri anlamında davacının çalışmaya devam ettiği ve hatta bu çalışmanın dava tarihinde dahi sürdüğü belirlendiğinden davacının feshe bağlı haklar olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti talep etmesinin mümkün olmadığı, davalı işyerinde davacı ile birlikte çalıştığı anlaşılan davacı tanıklarının iddiayı doğrulayan ve yemin altında verdikleri beyanları nedeniyle fazla mesai yapıldığı ve genel tatil günlerinde çalışıldığı iddiasının ispatlandığı, davacıya 2008-2009-2010 ve 2011 yıllarında yarım maaş tutarında yılda 2 defa ikramiye ödendiği ve bunların dayanağının teknik şartname olduğu 2012 ve 2013 yıllarında ise teknik şartnamede buna ilişkin bir hüküm olmadığı ve ikramiye ödemesi yapılmadığının belirlendiği, teknik şartname asıl işveren belediye ile taşeron şirket arasındaki ilişkinin bir sonucudur artık iş koşulu halinde gelmiş bir ödemenin davacı işçinin rızası alınmaksızın kaldırılması mümkün olmadığından davacının ikramiye alacağı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. İş sözleşmesinde açık bir hüküm bulunmamakla birlikte iş sözleşmesinin eki niteliğindeki şartnameler veya işyeri uygulaması ile düzenli olarak ikramiye ödenen bir işyerinde, söz konusu ikramiye ödemeleri çalışanlar açısından yasal bir hak niteliğini kazanmaktadır. İkramiye uygulaması gerçekleştirilen bir işyerinde ikramiyelerin kaldırılması, iş sözleşmesi hükümleri veya çalışma şartlarında esaslı değişiklik yapılması anlamına gelir ve bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu, 22. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacıya 2012 yılına kadar yılda iki ikramiye ödemesi ihale şartnamesi gereği ödenmiştir. Mahkemece bu ödemenin 2012 yılından sonra davacının izni olmadan kaldırıldığı ve bu kaldırılmanın 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca esaslı değişiklik olarak değerlendirilmesi yerindedir. Ancak davalı taraf açıkça 2012 yılı başında şartnamenin değiştirildiğini, davacının ikramiyesinin ücrete yansıtıldığını ve davacı ile ücretin yüksek şekilde artırılması konusunda sözleşme imzalandığını ve bu nedenle ikramiye ödenmediğini savunmuştur. Gerçekten de bordrolar incelendiğinde davacının 2011 yılı aralık ayı bordrosuna göre 2012 yılı Ocak ayı bordrosunda maaşının yaklaşık % 100’e yakın oranda arttığı görülmektedir. Davacı ile bu tarihte imzalanan sözleşme incelenmediği gibi 2011 yılına göre 2012 yılında ücret artışının bu kadar fazla olduğunun ve ikramiyenin ücrete yansıtılıp yansıtılmadığının araştırılmadığı anlaşılmıştır. Davalının bu yöndeki savunması üzerinde durulmadan ikramiye alacağının eksik inceleme ile kabulü hatalıdır.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.