15. Hukuk Dairesi 2012/6718 E. , 2013/4560 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Vek.Av. ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat... ile davalı vekili Avukat ...... geldi. Davacının temyiz dilekçesinin süresi dışında, davalının temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Yerel mahkemenin gerekçeli kararı davacı taşeron vekiline 20.03.2012 tarihinde, davalı vekilinin temyiz dilekçesi ise 17.04.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili 02.05.2012 tarihinde harçlandırdığı dilekçeyle katılma yoluyla temyiz talebinde bulunmuştur. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğ tarihi esas alındığında katılma yoluyla temyiz yönünden 10 günlük yasal süre 27.04.2012 tarihinde sona erdiğinden davacının yasal süreden sonra vuku bulan temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı yüklenici vekilinin temyiz istemine gelince;
A) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
B) Davalı yüklenici ... 3. İcra Müdürlüğünün 2008/3942 sayılı dosyası ile giriştiği icra takibinde 178.587,95 TL asıl alacak, 23.161,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 201.749,81 TL üzerinden takip yapmış, itirazın iptâli davasını 155.001,18 TL üzerinden açmıştır. Mahkemece yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve ödemelerin de mahsubu ile davanın 110.125,46 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Alacak tutarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden ve dava sonucu davacının talebinden daha düşük bir miktara hükmedildiğinden alacağın likid olduğundan sözedilemez. Bu itibarla hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı yararına %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiş ise de bu
yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının katılma yoluyla temyiz talebinin süre yönünden reddine, 2/A bendi uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2/B bendinde açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm fıkrası birinci bendi 4. paragrafında yer alan “Alacağın likid niteliği gözetilerek kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan %40 icra inkâr tazminatı tutarı 44.050,18 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” kelime dizelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “Yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddine” kelime dizelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvuru harcının istek halinde temyiz eden davacıya, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 11.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.