1. Hukuk Dairesi 2015/11663 E. , 2018/10397 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları ....’ya kök muris ..... intikal eden 1087 ve 946 parsel sayılı taşınmazlardaki ¼ payını davalı oğluna satış suretiyle, 330 parsel sayılı taşınmazdaki payını bağış suretiyle temlik ettiğini, bu işlemin mirasçıları mirastan yoksun bırakma amacı taşıdığını, saklı paylarının zedelendiğini ileri sürerek, 330 parsel sayılı taşınmaz yönünden tenkise karar verilmesini, 1087 ve 946 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise temliklerin mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde gerçekleştirildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle 1087 ve 946 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, 330 parsel sayılı taşınmaza yönelik tenkis talebi yönünden ise davanın tefrikine karar verilmiş, ...... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/653E., 2014/176K sayılı hükmü ile hak düşürücü süre nedeniyle tenkis davasının reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, yapılan temliğin muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
./..
Davalının, mirasbırakan ...’dan temlik edilen payın iptaline hasren temyiz itirazına gelince;
Dava konusu, 1087 ve 946 parsel sayılı taşınmazlar kök mirasbırakan .... ..... adına kayıtlı iken, 20.02.1979’da .......’ın ölümü ile mirasçıları .... eşinden intikal eden 4/16 payı davalı oğlu .....’ya satış suretiyle 12.06.1989 tarihinde temlik ettiği ve bu paylar yönünden davacıların muvazaa iddiasıyla eldeki davayı açtıkları, mahkemece muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davalılar ve davacılara birer pay verilmek suretiyle iptal edilen payın 4 pay kabul edilerek ¼ pay verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Ancak, dava konusu 1087 ve 946 parsel sayılı taşınmazlardaki ..... tarafından davalıya temlik edilen payların kök mirasbırakan .....’dan intikal eden paylar olduğu gözetildiğinde, bu paylar üzerinden davacılar lehine tapu iptal ve tescile hükmedilmesi gerekirken, tapu kaydındaki bütün payların iptali ile ¼ oranında tapuya kayıt ve tescile hükmedilmesi doğru değildir.
Bilindiği üzere, pay oranında tapu iptal ve tescil istekli davalarda iptal edilecek olan tapu kaydı, davacıların veraset ilamındaki payı oranında olup, iptal edilen bu miktarın pay oranında tesciline karar verilmelidir. Bu nedenle tapu kaydının iptali ile gereği yokken talep aşılmak suretiyle davalı adına miras payı oranında yeniden tescil hükmü kurulması doğru olmamıştır.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün ( 1. ) bendin hükümden çıkarılarak yerine (1.) bent olarak “...Davacının davasının ....mevkii, 946 parsel, ..... ili ... ilçesi .... köyü, .... mevkii, 1087 parsel sayılı taşınmazdaki (..., .... oğlu) payına annesi ... ..... intikal eden 4/16 paydan, davacıların anneleri ... ..... veraset ilamındaki payları oranında iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,..." ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.