22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/21255 Karar No: 2018/3219 Karar Tarihi: 14.02.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/21255 Esas 2018/3219 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/21255 E. , 2018/3219 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : TESPİT
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının maaşlarının düzensiz ödenmesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabul kararı verilmiştir. Tespit davası açılmasında hukuki yarar olup olmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 106. maddesine göre, “Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” Söz konusu düzenleme gereğince, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında tespit davası açılması için hukuken korunmaya değer bir menfaatin bulunması gerekmektedir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu sebeple eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tespitini talep etmiştir. Davacının talebi bir edayı içermemekte, tespit mahiyetindedir. Usul Hukukuna göre eda davası açılmasının mümkün olduğu durumlarda tespit davası açılamayacağından mahkemece davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tespit hükmü kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.