Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/4517 Esas 2016/457 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4517
Karar No: 2016/457
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/4517 Esas 2016/457 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/4517 E.  ,  2016/457 K.
"İçtihat Metni"


Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1- Davacı vekilinin temyizi bakımından;
Hüküm, İş Mahkemesinden verilmiş olup 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi hükmüne göre İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Olayda hüküm 26/12/2014 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş, temyiz ise 12/01/2015 tarihinde gerçekleşmiştir. Şu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi geçmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 348. maddesinde, “İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca aynı Yasanın 366. maddesinde “Bu Kanunun istinaf yolu ile ilgili 343 ilâ 349 ve 352 nci maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır.” denilmektedir.
Söz konusu Kanunun geçici 3. maddesinde, “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.



Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.
Buna göre, 1086 sayılı HUMK"nın temyize cevabı düzenleyen 433. maddesinde, “Temyiz dilekçesi, hükmü veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ olunur. Tebliğ tarihi temyiz dilekçesinin dosyada kalan aslına işaret edilir.
Karşı taraf, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir. Cevap veren, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde de bulunabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, davalı SGK vekilinin temyiz dilekçesinin davacı vekiline 26/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, yukarıda bahsi geçen hükümler doğrultusunda davacının katılma yoluyla temyiz bakımından da temyiz dilekçesinin süresinde verilmediği anlaşılmaktadır.
O halde, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE,
2-Davalı Kurum vekilinin temyizi bakımından;
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Kurum vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.