Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17651
Karar No: 2017/452
Karar Tarihi: 23.01.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17651 Esas 2017/452 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalılar ile murisinin mirasçıları olduklarını ve muristen intikal eden on adet taşınmaz hakkında alacak talebinde bulunmuştur. Davacı, altı adet taşınmazla ilgili davanın kabul edildiğini ve diğer taşınmazlarla ilgili davalarda feragat nedeniyle reddedildiğini iddia etmiştir. Ayrıca, birleştirilen davada açılan taşınmazların üçüncü kişilere devredildiğini belirterek, miras payı karşılığı 7.500 TL'nin davalılardan faiziyle tahsili istemiş ve tazminat talebini 153.060 TL olarak ıslah etmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak karar, kanun maddelerine uygun olmadığı için bozulmuştur. Kanun maddeleri, hükme karşı yasa yollarının tükenmesi ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir daha dava konusu yapılmaması şeklinde istikrar sağlama amacı taşımaktadır. Şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın, taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Kanun maddelerinin açıklamaları için makale 303'e bakıl
14. Hukuk Dairesi         2015/17651 E.  ,  2017/452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.05.2010 - birleştirilen dava 16.08.2010 gününde verilen dilekçe ile alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı ... Sevinç tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, asıl davada, davalılar ile muris......’in mirasçıları olduklarını, muristen intikal eden on adet taşınmaz hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/149 E. sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil istemli dava açtığını, yargılama sonunda altı adet taşınmazla ilgili davanın kabulüne, 6, 14, 508 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava açılmadan önce davalı ... ... tarafından 3. kişilere devredildiğinden davanın reddine, 457 parsel sayılı taşınmaz yönünden de feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, murisinden intikal etmesi gereken söz konusu taşınmazlardaki miras payını alamadığını ileri sürerek, miras payı karşılığı 7.500,00 TL’nin davalılardan faiziyle tahsili isteminde bulunmuştur. Birleşen dava ile de,...Asliye Hukuk Mahkemesinde kabul kararı verilen 458 parsel sayılı taşınmazın karar infaz edilmeden önce 3. kişilere devredildiğini belirterek, söz konusu taşınmazdaki miras payı karşılığı 7.500,00 TL’nin davalıdan faiziyle tahsilini istemiş, yargılama devam ederken tazminat talebini 153.060,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Mahkemece, asıl dava yönünden davalı ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Satılmış hakkında açılan davanın .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/149 E. sayılı dosyası ile kesin hüküm oluşturması nedeniyle reddine, birleştirilen dava yönünden kısmen kabul ile 21.850,00 TL’nın davalıdan yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ve davalı ... Sevinç temyiz etmiştir.
    Hukuk düzeninde istikrar sağlama amacı taşıyan kesin hüküm, hükme karşı yasa yollarının tükenmesi (şekli anlamda kesin hüküm) ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir daha dava konusu yapılmaması (maddi anlamda kesin hüküm) şeklinde hukuk yargılama sistemimizde yer almaktadır.
    Şekli anlamda kesinleşmeyi zorunlu kılan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yeniden dava konusu yapılamaması amacını güden maddi anlamda kesin hüküm 6100 sayılı HMK"nın 303. maddesinde düzenlenmiştir.
    Anılan maddeye göre bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın, taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
    Somut olayda; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/149 E. 2009/273 K. sayılı dosyasının incelenmesinde, dava tapu iptali ve tescil ve tazminat istemiyle açılmış, mahkemece dava tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ve bu yönde hüküm kurulmuştur. Öyleyse anılan kararda tazminat talebi yönünden bir nitelendirme ve değerlendirme yapılmadığından görülmekte olan dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinden bahsedilemez.
    O halde mahkemece, işin esasına girilip tarafların delilleri toplandıktan sonra bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de, birleştirilen dava yönünden hüküm sonucunda davacı yararına hükmedilen tazminat yönünden mirasçılık belgesine göre kendisine isabet eden 21.850,00 TL üzerinden karar verilmesine rağmen infazda tereddüt yaratacak şekilde bu bedelin mirasçılık belgesine göre davacıya düşecek bölümüne hükmedilmiş gibi yazılması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi