Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5117
Karar No: 2016/1074
Karar Tarihi: 09.02.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5117 Esas 2016/1074 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, katılanı dolandırarak 2 yıl 4 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasına çarptırılmıştır. Temyize gelmeyen sanık ...'ın annesinde tedavülden kalkmış mark bulunduğunu belirterek katılanı ikna etmiştir. Sanık, katılına paraları sayacağını belirtip hızla ayrılmış, katılanın daha sonra gerçek olan paraları öğrenmesi sonucu bankadan çektiği paraları temyize gelmeyen sanığa vermiştir. Ancak sanık müdafin diğer temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda TCK'na göre; 157/1, 53 ve 63. maddeleri uygulanmıştır. Ayrıca sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesi olan TCK'nın 52/2. maddesi gösterilmediği için aykırılık oluştuğu belirtilerek hüküm düzeltilmiştir. TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrasına göre; 53/1-c bendindeki \"velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan\" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır.
23. Ceza Dairesi         2015/5117 E.  ,  2016/1074 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 53, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ..."in temyize gelmeyen ve beraat eden sanık ..."ın annesinde tedavülden kalkmış mark bulunduğunu, bunları 70.000 TL"ye alabileceklerini belirterek katılanı ikna ederek görüştükleri, örnek olarak getirilen paraları sanık ... ile katılanın birlikte kuyumcuya giderek gösterdiklerinde katılanın paraların gerçek olduğunu öğrenmesi üzerine bankadan çektiği paraları temyize gelmeyen sanık ..."a verdiği, sanık ..."ın paraları sayacağını belirtip katılanın yanından hızla ayrıldığı, sanık ..."in de katılanla birlikte sanık ..."ı arıyormuş gibi yaparak katılanın yanından ayrıldığı ve bu suretle, dolandırıcılık suçunun oluştuğu iddia olunan olayda; suçun sübutuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesi olan TCK"nın 52/2. maddesinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
    2-TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde yer alan “100 gün karşılığı 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK"nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresinin yazılması ve hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi