Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/19074 Esas 2016/401 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19074
Karar No: 2016/401
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/19074 Esas 2016/401 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 11. İş Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. maddesine göre, kararın tefhimi için tüm hususların gerekçesiyle birlikte açıklanması gerektiği ve bu nedenle hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın bir ay içinde yazılarak tebliğ edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, taraflara tefhim edilen kısa kararda hükmün tüm unsurlarının yer alması halinde temyiz süresinin tefhim tarihinden başlatılacağı, ancak kararın gerekçesinin tebliğ edilmediği durumlarda temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliğinden başlayacağı sonucuna ulaşmıştır. Kanunun 8. maddesi de temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının hükme ilişkin tüm hususların gerekçesiyle birlikte açıklandığı durumlar olarak anlaşılması gerektiğini belirtmektedir. Bu nedenle, tarafların kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçeleri sunabilecekleri ve her durumda gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu vurgulanmıştır. Kararda ayrıca, dosyanın geri çevrilmesi ve duruşma talebinin tebliğat eksikliği giderildikten sonra değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. ve 5521 sayılı Kanun'un 8. maddeleri.
21. Hukuk Dairesi         2015/19074 E.  ,  2016/401 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ: Ankara 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/06/2015
NUMARASI : 2011/124-2015/737


K A R A R
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal” olarak anlaşılması zorunludur.
Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
Davanın tümden kabulü ya da reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur.
Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda;
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalılardan Şti. vekiline yöntemince tebliğ edilerek, tebliğat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, duruşma talebinin tebligat eksikliği giderildikten sonra değerlendirilmesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.