11. Ceza Dairesi 2016/7202 E. , 2018/8735 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık müdafiinin, 07.11.2013 tarihinde tefhim olunan hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 10.12.2013 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Avukat ...‘ın dosyaya sunduğu 06.04.2010 tarihli vekaletnamenin sanık ... adına verilmesine ve avukat tarafından yargılama sırasında dosyaya başkaca vekaletname sunulmamasına karşın, sanıkların sorgularının yapıldığı 13.06.2013 tarihli celsede duruşma tutanağına Avukat ...‘ın “sanıklar müdafii“ olarak yazıldığı ve sanıkların beyanları sonrası yine “sanıklar müdafii“ olarak her iki sanık hakkında da beyanda bulunduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 14.05.2015 tarih ve 11-2014/16823 sayılı yazısı sonrası avukat tarafından dosyaya sunulan 27.08.2003 tarihli vekaletname uyarınca avukatın yargılama sırasında her iki sanığın da müdafii olduğu ve hükmü 07.11.2013 tarihinde tefhiminden sonra 10.12.2012 havale tarihli dilekçe ile her iki sanık yönünden de yasal süresinden sonra temyiz ettiği dosya kapsamından anlaşılmış ise de;
Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nin 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 14.04.2009 tarih ve 214/98 sayılı kararında da açıklandığı üzere; hüküm ve kararlarda yasa yolu bildiriminin yasa yolu, mercii, şekli ve süresini de kapsayacak şekilde açıkça anlaşılabilir ve her türlü yanıltıcı ifadeden uzak biçimde belirtilmesi zorunlu olup, hüküm fıkrasında temyiz süresine ilişkin olarak “….Sanık ... müdafinin yüzüne karşı, sanıkların ve katılan vekilinin yokluğunda, kararın sanık ... ve katılan vekili yönünden tebliğ, sanık ... yönünden tefhiminden itibaren 7 gün içinde...“ şeklinde tespitte bulunulduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 14.05.2015 tarih ve 11-2014/16823 sayılı yazısı sonrası sanığa hükmün 09.06.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine müteakip, sanık müdafii olduğunu belirten ve Avukat ...‘ın 26.05.2015 tarihinde azledildiğini bildirir azilname ile aynı tarihli vekaletnamesini ibraz eden Avukat ...‘nün sanık ... yönünden 16.06.2015 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
1-... Polk. Hiz. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi ve ortaklarından olan sanığın, 2010 takvim yılında...ve ...Metal Ltd. Şti. isimli şirketlerden temin ettiği sahte faturaları KDV indiriminde kullanmak suretiyle “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma“ suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmasında suç tarihinde başka bir şirkette işyeri hekimi olarak çalışması nedeniyle şirket işleri ile kardeşinin ilgilendiğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi; sanık ...‘in savunmasında, faturaların gerçek ticari alışverişlere istinaden düzenlendiğini, ödemelerin çek yada nakit ödeme yoluyla yapıldığını bildirmesi ile sanıklar müdafiinin 03.09.2013 tarihli dilekçesi ekinde ödemelere ilişkin bir kısım tediye ve tahsilat makbuzlarını ibraz etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın savunmasında belirttiği şekilde suç tarihlerinde başka bir şirkette çalışıp çalışmadığı ve şirket işleri ile fiilen ilgilenip ilgilenmediği hususlarının tespitine çalışılması; suça konu faturaları düzenleyen ...Metal Ltd. Şti. isimli şirket yetkilisi hakkında da dava açılıp açılmadığı ile ...‘nun sahte fatura düzenleme suçundan mahkumiyetine ilişkin Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 21.11.2012 tarih ve 2011/848 Esas-2012/822 Karar sayılı ilamının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması; ...Metal Ltd. Şti. isimli şirket yetkilisi hakkında da dava açıldığının tespiti halinde, her iki dava dosyasının da getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içerisine konulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenlerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen şirketler ile sahte fatura kullandığı iddia olunan şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Zincirleme suça ilişkin artırma ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanması ile belirlenen sonuç cezanın “3 yıl 1 ay 15 gün““ yerine, “2 yıl 13 ay 15 gün“ olarak tespit edilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b)“25.04.2010“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “2010“ şeklinde eksik yazılması,
c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, bozma nedenine göre bozma kararının CMUK"nin 325. maddesi uyarınca temyiz istemi süre yönünden reddedilen sanık ...‘e teşmiline, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibariyla sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 05.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.